25 Kasım 2014 Salı

Evrimin Deneysel Yüzü

Birçok evrim tartışması göstermiştir ki "sadece bir teori" görüşüne sahip olan kişiler teori kelimesinin tanımında hata yapmakla birlikte yeterli bilgi birikimine de sahip değildir. Zira evrim çok sayıda deneysel düzenekle doğrulanmış ve gelişmiştir. 

Bilim insanları, dünyanın dört bir yanından insanların genlerini karşılaştırarak, onların ne kadar farklı olduklarını, insan türünün ne kadar farklı şekilde evrim geçirdiğini görebiliyor. İnsanların evriminin devam ettiğini insan genomunu incelediğimizde anlayabiliyoruz. Örneğin(1):

- İnsan genomundaki çeşitliliğin analiz edilmesinden elde edilen sonuçlar, beyin hacmiyle ilişkili genlerin son 37.000-5800 yıl içinde evrildiğini göstermiştir(2). 
- Laktoz toleransı, süt ürünlerinin tüketimini etkileyen kültürel değişikliklerle bağlantılı olarak evrilmiştir(3). 
- Bazı insanlar, AIDS ve kalp hastalıklarına direnç sağlayan mutasyonlar kazanmıştır(4).

Buradan çıkarılması gereken sonuç da şu olacaktır: sadece dış görünüşün değişmediğine bakarak evrimin ve değişimin durduğu sonucuna çıkmak anlamsızdır. Genetik değişse de kimi zaman morfoloji(dış görünüş) değişmeyebilir. Bu evrimin durduğu anlamına gelmez. Dış görünüş değişmedi diye “Evrim durdu.” düşüncesine kapılmak sahte sezgilere kurban olmaktır. Üstelik çok sayıda gözlem bizlere türlerin değiştiğini, evrimin gerçekleştiğini, canlıların stabil olmadıklarını ve yeni özellikler kazandığını göstermiştir. Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:


  1. Richard Lenski 24 Şubat 1988 tarihinde başlattığı deneyde bakterileri kullanarak evrimin gözlenmesini sağlamıştır(5). Deney, başlangıçta aynı popülasyona ait Escherichia coli bakterilerini alıp 12 gruba ayırmıştır. Lenski, bu 12 farklı bakteri grubunu alarak sürekli çoğalmalarına izin vermiş, her bir grubu yaşayabilecekleri minumum yaşam koşullarında tutmuştur. Aynı zamanda Lenski, her gün kapta biriken bakterilerin yüzde birini yeni bir kaba koymuş ve kabı “bir nesil” olarak işaretlemiştir. Sonuçta, deney 22 sene sürmüş ve her biri 7.000 şişeden oluşan on iki sıra elde edilmiştir. Lenski, bu deneyde bakterilerdeki değişimi adım adım gözlemleyebilmiştir. 33.127’nci nesilde 12 popülasyondan birinde ata bakteride görülmeyen bir özellik görülmüştür: her ne kadar ata bakteri sitrat moleküllerini sindiremiyor olsa da yeni nesiller bu özelliği kazanmıştır. Bununla beraber her grup glikozu besin kaynağı olarak kullanma açısından, atalarından çok daha becerikli hale gelmiştir. İşin ilginci her biri bunu yapmaya becerikli hale gelirken bu becerilerini farklı şekillerde kazanmıştır, her biri farklı mutasyonlar geçirmişti. Bununla beraber popülasyonlarda Penisilin Bağlayıcı Protein isimli bir proteini sentezleyecek genin ifadesinin değişmesiyle bakteriler daha iri ve daha yuvarlak şekilde evrilmiştir(6). Sonuç olarak bakterilerin evrimi adım adım gözlenebilmiştir.

  2. Fareler, insanların yaşamalarını istemedikleri yerlerde yaşamaları sebebiyledir ki insanların en büyük düşmanlarındandır. Dolayısıyla bu savaşta insanlar, farelerden kurtulmak için çeşitli yollar denemiştir. Bu yollardan biriyse farelerin kanlarının pıhtılaşmasını engelleyerek iç kanamadan ölmelerini sağlayan varfarin zehrinin kullanılmasıdır. Bu zehirle beraber farelerde kitlesel yok oluşlar gerçekleşmiştir. Fakat bu kitlesel yok oluş beraberinde evrimin gözler önüne serilmesini de sağlamıştır zira bu yöntemden bir süre sonra fareler zehirlere karşı direnç kazanmış, vücutları zehirle baş edebilecek duruma gelmiştir. Bu durumun gelişmesi ise şu şekilde gerçekleşmiştir: Fare popülasyonları çeşitli bireylerden oluşmaktadır ve mutasyon benzeri çeşitlenme mekanizmalarından bazıları farelere yeni özellikler kazandırır. Bu özellik ise bazı farelere varfarin zehrini alsalar bile kanın pıhtılaşmasını gerçekleştirecek bir direnç sistemi kazandırmıştır. İnsanların, varfarin zehrini kullanmasıyla beraber bu direnç sistemine sahip olmayan fareler teker teker yok olmuş, bu direnç sistemini geliştiren fareler ise yok olmamış, varlığını sürdürmüş ve daha fazla yavru üreterek direnç sistemine sahip fareleri çoğaltmıştır. Bilimciler bu durumda fareleri ortadan kaldırmak için farklı yollar bulmaya girişmiştir. Fareler bu yeni zehre de direnç gösterince bir başka yol arayışına girmiştirler(7). Velhasıl fareler ve insanlar arasındaki çekişmeli mücadele günümüzde de varlığını sürdürmektedir. Farelerdeki bu direnç mekanizmasının çeşitlilik mekanizmasıyla oluşması ve ardından bu özelliğin seçilmesi bizzat evrimin söylediği şeydir. Farelerin bu değişimi evrimdir ve insanlar tarafından gözlenebilmiştir.

  3. Evrim biyologu Dr. John Endler’in gerçekleştirdiği Lepistes deneyi de evrimi gözler önüne sermiştir(8). Endler, kamuflajın evrimine dair gerçekleştirdiği deneyde, dibindeki taşlar beşinde iri, beşinde ufak olmak üzere on havuz kullanmıştır. Endler bu havuzlara lepistes kolonilerini bırakmış ve altı ay boyunca üremelerine izin vermiş ve asıl deney bundan sonra başlamıştır. Daha sonra bu havuzlarda kurulacak sistemler şu şekilde belirlenmiştir: biri büyük diğeri küçük taşlı olmak üzere iki havuza hiç avcı koyulmamış, ikisi büyük ikisi küçük olmak üzere dört havuzda avcı olarak tehlikeli turna çiklidi koyulmuş, kalan dört havuza daha az zararlı olan bir başka balık türü olan Rivulus hartii koyulmuştur. Sistemleri kurduktan beş ay ve on dört ay sonra koloniler yeniden incelenmiştir(9). İncelemeler sonunda elde edilen veriler ise şunu göstermiştir: “Balıklar akvaryuma getirildiği zaman benek sayılarında müthiş bir çeşitlilik vardı. Herhangi bir tehlikenin olmadığı ilk altı ayda cinsel seçilimden kaynaklanmak üzere benek sayıları yoğun derecede yükseldi. Avcıların bulunduğu dört havuzda benek sayıları müthiş derecede düşüş yaptı. Avcıların bulunmadığı iki havuzda ve zayıf avcının bulunduğu dört havuzda benek sayısı artışa devam etti. Güçlü ve zayıf avcıların bulunduğu havuzlardaki benek büyüklüğü ise taşların büyüklüğü ile doğru orantılı olarak değişim gösterdi. Avcıların olmadığı havuzda ise benek büyüklüğü zemindeki taşların büyüklüğü ile ters orantılı olarak değişmişti. Zira avcıların olduğu ortamda taşların büyüklüğüne oranla beneğe sahip balıklar zeminde diğerlerine kıyasla zor fark edilirken avcıların olmadığı ortamda doğal seçilimin baskısı yoktu. Doğal seçilimin etkili olmadığı avcısız havuzlarda tam tersi bir gelişim görüldü zira zemine kıyasla daha farklı beneklere sahip balıklar daha ihtişamlı ve etkileyici gözüküyordu; doğal seçilim yerini cinsel seçilime bırakmıştı(10).”  Sonuç olarak lepisteslerin çeşitliliği karşısında doğal seçilim ile cinsel seçilimin etkisi açık şekilde gözler önüne serilmiştir. 


Tüm bu deneyler ve gözlemlerle beraber bahsi geçen soruyla alakalı olarak insan türünün, doğal yaşam ile irtibatı azaldığı için evriminin de yavaşladığı söylenebilir; fakat durmamıştır. Evrim durmamıştır, deneylere tabii tutulmuş ve gözlemlenmiştir. 

Kısaca sanıldığı gibi "Evrim hiç gözlenmemiştir" iddiası doğru değildir ve olamaz.



Kaynakça ve Notlar


1- Bkz. Özgür Düşünce Hareketi, Argüman Arşivi, 39 numaralı soru: “İnsanların evrimi durdu mu?”

2- Bkz. Evans, Patrick D. et al. 2005. Microcephalin, a gene regulating brain size, continues to evolve adaptively in humans. Science 309: 1717-1720.; Mekel-Bobrov, Nitzan et al. 2005. Ongoing adaptive evolution of ASPM, a brain size determinant in Homo sapiens. Science 309: 1720-1722.

3-  Durham, William H. 1992. Coevolution: Genes, Culture, and Human Diversity. Stanford, CA: Stanford University Press.

4- Örneğin Bkz. Long, Patricia. 1994. A town with a golden gene. Health 8(1) (Jan/Feb.): 60-66.; Weisgraber K. H., S. C. Rall Jr., T. P. Bersot, R. W. Mahley, G. Franceschini, and C. R. Sirtori. 1983. Apolipoprotein A-I Milano. Detection of normal A-I in affected subjects and evidence for a cysteine for arginine substitution in the variant A-I. Journal of Biological Chemistry 258: 2508-2513.

5- Blount, Zachary D.; Borland, Christina Z.; Lenski, Richard E. (2008). "Historical contingency and the evolution of a key innovation in an experimental population of Escherichia coli". Proceedings of the National Academy of Sciences 105 (23): 7899–906. Bibcode:2008PNAS..105.7899B. doi:10.1073/pnas.0803151105

6- Detaylı anlatım için bkz. Richard Dawkins, Yeryüzündeki En Büyük Gösteri, Kuzey Yayınları, Mart 2010, s. 105-132

7- BG Galef, MM Clark; Social factors in the poison avoidance and feeding behavior of wild and domesticated rat pups.; Journal of Comparative and Physiological Psychology 75 (3), 341

8- John A. Endler, Natural Selection on Color Patterns in Poecilia reticulata, Evolution, Vol. 34, No. 1 (Jan., 1980), pp. 76-91

9- Yaralanılan Kaynak: Bahar Kılıç, Lepistes Deneyi ve Evrim; http://www.baharkilic.org/post/2011/03/14/Lepistes-deneyi-ve-evrim.aspx Son Erişim Tarihi: 27.09.2014

10- Bkz. Dawkins, Yeryüzündeki En Büyük Gösteri. Tarafımca kısaltılmış ve düzenlenmiştir.

1 yorum:

  1. Teşekkürker Alfa. Güzel yazılarının devam etmeni temennisi ile...

    YanıtlaSil