4 Aralık 2013 Çarşamba

Ontolojik Kanıt


Tanrının varlığına dair ontolojik kanıt, ilk defa Anselm tarafından 11. yüzyılda sistematik bir şekilde ortaya kondu. Bu iddiayı ilk duyduğumda anlayamadım, garipsedim. Daha sonra "burada bir hata var ama ne?" diye sordum kendime. Etkileyici bir argüman olmasına karşın açık bir hataya sahip olduğu kesin. Argümanı inceleyen kişi, uzun uzun incelemeden de ontolojik kanıta yeterli bir cevap veremez kanısındayım.

Anselm'in çağdaşlarına ve günümüz teologlarının da çoğunlukla sahip olduğu "Tanrı akıl ve mantık ile kavranamaz. Ona iman etmeliyiz ve hepsi bu, mantığın bittiği yerde inanç başlar" görüşüne karşılık, felsefeyi kullanarak bir kanıt sunma çabası elbette takdir edilesi bir çaba. Ben de "Tanrı varsa akıl ve mantıkla onu kavrayabiliriz" görüşü ile yola çıkarak onu araştırmaya ve sorgulamaya başlamıştım. Bu sebeple, Anselm gibi teologların/filozfların/bilim insanlarının gözümde yeri ayrıdır. Fazla uzatmadan kanıtın en basit halinde formüle edilişine bakalım:

1- Tanrı daha iyisi/mükemmeli düşünülemeyecek kadar iyi/mükemmel olandır.
2-Varolan bir tanrı, varolmayan bir tanrıdan daha iyidir/mükemmeldir.
3- Dolayısıyla tanrı vardır.

Tanrısının sıfatlarından yola çıkarak (a priori olarak) onu kanıtlama çabasıdır bu ontolojik argüman. Argüman bir çok filozof tarafından farklı formulize edilmiş olsa da en çok rastlanılanı bu ifadelerdir. Bu argüman varoluşun bir özellik olduğu üzerine kuruludur. Kanıtın kilit noktası "Varoluş özelliğine sahip bir tanrı, varoluş özelliğine sahip olmayan bir kavramdan daha mükemmeldir." önermesi olduğuna gör şu soru sorulabilir:
"Varoluş bir özellik midir ki tanrı 'varoloş özelliği'ne sahip olsun?"

Farzedelim ki varoluş bir özellik olsun. Bu durumun sonuçlarını inceleyelim! Eğer bu önkabulün sonunda çelişki içeren bir önerme ortaya çıkıyorsa, 'Varoluş bir özelliktir' savı yanlışlanmış olur. Bu durumda varoluşun bir özellik olmadığını görürüz.

Ortaya atılan bir özellik için, bu özelliğe sahip şeylerin varolup olmadığı sorulmalıdır. Örneğin "'Yuvarlak olma' özelliğine sahip şeyler var mıdır?" sorusunu sorabiliriz. Bu sorunun cevabı açıktır ki "Bir özelliğe sahip şeyler vardır veya yoktur. Örneğin yuvarlak olma özelliğine sahip şeyler varken üç köşeli kare özelliğine sahip şeyler yoktur" ifadesi olacaktır. Buraya kadarki elde ettiğimiz sonuçları inceleyelim:

-Varoluş bir özelliktir(Test ediyor olduğumuz ön kabul)
-Şeyler özelliklere sahiptir.
-Elimizde bir özellik tanımı tutuyorsak, bu özelliklere sahip şeylerin olup olmadığını sormamız gerekir. (Üç köşeli kare özelliğine sahip şeylerin varolup olmadığını sormamız gerekir)

Buraya kadar kendimi anlatabildiysem devam etmek isterim. Ama konu bir bütün olduğundan buraya kadarki sonuçları anlamadan geçmeyin derim, yoksa yazının devamı da anlamsız gelecektir.

Şimdi elimizde tuttuğumuz sonuca göre 'özellik tanımlarının gerçekte şeylerin sahip olup olmadığı'nı sorabilceğimizi biliyoruz. O halde şu soruyu rahatlıkla sorabiliriz:
Sert olma özelliğine sahip şeyler var mıdır?
Az önceki sonuçlardan elde ettiğimiz bilgilere göre bu soruyu sorabileceğimiz anlaşılır. İlk önce kabul ettiğimiz ve test edeceğimiz ön kabul olan 'Varoluş Özelliktir' önermesini düşünürsek, yukarıdaki soru yeni bir soru doğurur. "Sert olan şeylerin sahip olduğu varoluş özelliğine sahip şeyler var mıdır?" Bu sorunun iki cevabı olabilir:
1- Yoktur.
2- Vardır.

Eğer birinci cevabı kabul edersek hiçbir şeyin varoluş özelliğine sahip olamayacağından varlık diyebileceğimiz şeyler olmazdı. Varlık diyebileceğimiz şeyler varsa birinci cevap hatalı bir cevaptır çünkü hiçbir şeyin varolmayacağı sonucunu doğurur.

Eğer ikinci cevabı kabul edersek, bu sefer de varoluş da bir özellik olduğundan dolayı, aynı soruyu yeniden sormamız gerekirdi. Bu sefer de "Varoluş özelliğine sahip şeyler var mıdır?" sorusu ortaya çıkar ve yine yukarıdaki iki cevaba (vardır veya yoktur cevaplarına) ulaşmış oluruz. Bu durumda verilen cevaplar bizi sürekli bir döngüye götürür. Sorulan sorulara sürekli "Vardır" cevabını verdiğimizde ise şeylerin varoluşu sonsuza kadar ertelenecek ve varlık diye bir şey olmayacaktı.

Bir şeylerin varolması için varoluş, özelliklerin dışında olmalıdır. Varoluşu özellik olarak ele alırsak, varlık diye bir şey olmamalıydı. Ama varlık diyebileceğimmiz şeyler var. O halde varoluş bir özellik değildir. Dolayısıyla ontolojik argüman kilit noktasından yıkılmış olur.

29 yorum:

  1. varolan şeylerin bir yaratılma süreci de vardır..tanrı'yı '' yaratan '' olarak düşündüğümüzde, ve görmediğimiz anlayamadığımız bir yaratanın olup olmadığını sorgulamak mümkünmüdür ? .. olmadığını iddia etmek mümkün değildir ancak, varolan şeylerden hareketle varlığını kabul etmek mümkündür...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. 1- Varolan şeylerin yaratılma süreci vardır (öne srdüğün öncül)
      2- Tanrı vardır
      3- Doalyısıyla tanrının varolma süreci olmalıdır
      4- Kutsal kitapalrda tanrının ebedi olduğu yazar.
      5- Dolayısıyla tanrı yoktur (3. ve 4. maddeden)

      Bunu bir ateist argüman olarak algılama, bu sadece senin yorumuna bir cevap. İlk öncülün hatalı olduğunu göstermeye çalıştım sadece

      Sil
    2. Alfa biraz ters soru olabilir ama tanrının var olduğunu düşünelim. bunu ispat edermisin ?

      Sil
    3. Tanrının varlığına dair rasyonel bir kanıt bulamadığım için zaten o kavramın varlığına inanmıyorum

      Sil
    4. diyelimki dogru olan,tanrı bigbenin içine gereken malzemeyi koyup patlatarak bu günümüzü oluşturdu..kabul ki bir düzen var bu düzeni saglıyanda tanrımız...yaratıcımız....peki bu yaratıcının merkezi yanı yaratıcıyı yaratan onu oluşturan kimdir yada nedir ?
      ..kısaca var oluşun (tanrı dahil ) başlangıcı neresidir ??

      Sil
  2. argümanın gereksizliği zaten direk dikkat çekmiyor mu varolmayanla varolanı kıyaslamak ne kadar doğru? İkisinin yarattığı durumlar farklı olacaktır ve varolmasının iyi olacağı önkabulü de kesin değil

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Var olan var olmayan kiyaslanamayacagindan dolayi ontolojik kanit var

      Sil
  3. bir çok konuda blog yazısı yazmışsın. Acaba senden kuantumdaki gözlemcinin etkisi ve 2 elektronun davranışlar aynı olması hakkında bi yazı yazabilir misin ? şimdiden teşekkürler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. "Neden hiçlik yerine bir şey var:?"
      yazısında "Belirsizlik ilkesi ve gözlemci" altbaşlığını okuyabilirsin...

      Sil
  4. Alfa ben birşey yazacağım. Buraya mı yazmam gerekiyor aslında onu bilmiyorum. Ne kadar mantıklı dersen onu da bilmiyorum. Sadece kafama takılan birşey. Bir yerde okumuştum sadece. Şöyle bir söylem vardı.

    Eğer bir tanrı varsa, bir tanrı var olabiliyorsa birden fazlası da var olamaz mı ?
    Bu mantıklı bir söylem mıdır ?

    YanıtlaSil
  5. ...benim söylemek istediğim anlaşılmamış sanırım.. demek istedğim şudur .. '' tanrı ''yı , ne olarak düşünüyorsun . veya, tasavvur edebiliyormusun, tanıyor, görebiliyormusun ? ... bunlara bir cevabın olamadığı için, ilk yazdığıma verdiğin cevaplar hatalıdır ...

    YanıtlaSil
  6. 1- Tanrı daha iyisi/mükemmeli düşünülemeyecek kadar iyi/mükemmel olandır.
    2-Varolan bir tanrı, varolmayan bir tanrıdan daha iyidir/mükemmeldir.
    3- Dolayısıyla tanrı vardır.
    kısmını tam anlayamadım anlamı çok karışık

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ..çok da karışık değil gibi .. sadece '' kendini bilen rabbini bilir '' sözünü gerçeklemek yeterli olabilir...

      Sil
    2. 2. madde varolmayan bir tanrı kısmı çelişkili

      Sil
  7. admin marsizm-leninizm üzerinede makale yayınlarmısın ?

    YanıtlaSil
  8. anseelmin argümanını yanlış alıntılamıssın.anselmin argumanıyla itirazının alakası yok. anselmin argumanı su sekilde formulıze edilebilir.1.tanrı realitede değil,fakat zihinde vardır.
    2.realitedeki varlık sadece zihindeki varlıktan daha büyüktür.(öncül)
    3.tanrının realitedeki varlığı makuldür.(öncül)
    4.eger tanrı realitede var olsaydı ozaman O ,O'ndan daha büyük olurdu(1 ve 2'den cıkarsanıyor)
    5.(3 ve 4'te)varolan Tanrı'dan daha büyük bir varlığın olması makuldür.
    6.Kendisinden daha büyüğü kavranamayan bir varlıktan daha büyük bir varlığın olması makuldür.(5'te yer alan tanrı kavramından hareketle)

    Fakat elbette,

    7.daha büyüğü kavranamayan bir varlıktan daha buyuk bir varlıgın olması makullüğü yanlıştır.

    Bundan dolayı 6 ve 7 sacma ve birbiriyle celişiktirbuna göre şu sonucu çıkartabiliriz.:

    8.tanrının realitede var olmayıp zihinde var olması yanlıştır.

    Öyleyse tanrı zihinde varsa realitede var olmalıdır.anselmin ifadesiyle bir aptalın bile dogrulayabilecegi gibi yeteri kadar acık bir sekilde o zihinde vardır. öyleyse realitedede vardır.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Maddeleri daha aza indirgemem verilen önermeleri hatalı veya farklı kılmaz. Aynı önermelerden aynı sonuca ulaşılmış dikkat edersen. "Zihindeki bir varlık gerçekten varmıdır ki gerçek varlık ile karşılaştırılıyor. Varoluş bir özellik değildir ki böyle bir karşılaştırma yapılabilsin" antitezini yukarıdaki argüman için de sürebilirim.

      Ayrıca ben argümanı "felsefe aracılığıyla düşünme" adlı kitaptan aldığım için bu argümanı kullandım... İkisinin aynı şeyin mavisi olduğundan bunu kullanmakta bir zarar görmedim

      Sil
    2. Kısaca; Elimizde bir özellik tanımı tutuyorsak, bu özelliklere sahip şeylerin olup olmadığını sormamız gerekir. (Üç köşeli kare özelliğine sahip şeylerin varolup olmadığını sormamız gerekir)

      Var olup olmadığı özelliğine sahip olduğunu sormamız gerekir, hâla özelliktir varoluş burada bi cevap, karşılık yok, aksine tercih var, tercih yapıp özellik sınıfından çıkarmışsın varoluşu.

      ve kısır döngü ile herşey temellenir ne söylersek söyleyelim buraya çekilebilir "neden" sorusu ile "nasıl" sorusu ile devamlı çekilir ve sonsuza kadar sorulabilir

      Ontolojik kanıta bi cevap yok burada, ayrıca 3 köşeli kare ontolojik olarak var olamaz zaten verdiğin örnek çok yanlıştı Mâkul değildir yani.

      Sil
    3. Peter Milican, Alvin Plantinga, Gareth Matthews,E. J. Lowe, Brian Davies gibi bir sürü felsefeci Anselimn argümanının var oluşu bir özellik olarak aldığını düşünmüyor.Anselm ise düşünülebilecek en mükkemmel varlık şeklinde tanımlıyor tanrıyı...Daha sonra bu kavramın iki farklı versiyonunu karşılaştırıyor, var olan tanrının daha üstün olduğuna karar verdiği için, gerçek Tanrının bu olduğunu ve var olmak zorunda olduğunu buluyor...

      Sil
  9. soru 1-) şimdi sen tanrının varlıgının ontolojik kanıtını bu yazıyla kesin çürüttünmü ?
    soru 2-) tanrının varlıgının ahlaki kanıtıda var,onu neden ele almıyorsun ?

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Anselm in ontolojik kanıtının geçersiz olduğunu göstermiş olduğumu düşünüyorum

      tanrının varlığına dair argümanalrı teker teker ele alıyorum, ona da sıra gelecek merak etmeyin. çok merak ediyorsanız bir arkadaşımın yazısını size ileteyim:

      http://dinsizkisi.wordpress.com/2013/06/24/enis-doko-aksiyolojik-arguman/

      Sil
  10. http://dinsizkisi.wordpress.com/2013/07/08/ontolojik-arguman-anselm/

    YanıtlaSil
  11. sizin aklınız var mı var. peki onu elle tutup gözle görebiliyor musunuz. hayır. o halde sizin aklınız yok :)

    YanıtlaSil
  12. ALLAH ACISIN YA

    YanıtlaSil
  13. anselm cikarimi (ki fazlasıyla sığırcadır) "flying spaghetti monster zihinde var, o zaman gerçekte de vardir"
    şekilde saçma bir önermeyle bile reddedilebilir.

    YanıtlaSil
  14. Dongünün nasıl olduğunu aciklayabilir misiniz

    YanıtlaSil
  15. Hatalı önermeler sunuyorsun. Boylece evrimi curuttugunu saban dindar durumuna dusuyorsun

    YanıtlaSil
  16. Saçma bir yazı değil en azından, Türkiye'de ontolojik argümanı pek anlamadan eleştirmeye çalışma sorunu var ama. Şu yazı Alfa'nın yaptığı itiraza ve diğer bazı itirazlara cevap veriyor, okumanızı öneririm: https://mantiksalteizm.com/tanrinin-gercek-ispati-ontolojik-kanit-ve-itirazlara-cevap/

    YanıtlaSil