Tanrının
varlığına dair ontolojik kanıt, ilk defa Anselm tarafından 11.
yüzyılda sistematik bir şekilde ortaya kondu. Bu iddiayı ilk
duyduğumda anlayamadım, garipsedim. Daha sonra "burada bir
hata var ama ne?" diye sordum kendime. Etkileyici bir argüman
olmasına karşın açık bir hataya sahip olduğu kesin. Argümanı
inceleyen kişi, uzun uzun incelemeden de ontolojik kanıta yeterli
bir cevap veremez kanısındayım.
Anselm'in
çağdaşlarına ve günümüz teologlarının da çoğunlukla sahip
olduğu "Tanrı akıl ve mantık ile kavranamaz. Ona iman
etmeliyiz ve hepsi bu, mantığın bittiği yerde inanç başlar"
görüşüne karşılık, felsefeyi kullanarak bir kanıt sunma
çabası elbette takdir edilesi bir çaba. Ben de "Tanrı varsa
akıl ve mantıkla onu kavrayabiliriz" görüşü ile yola
çıkarak onu araştırmaya ve sorgulamaya başlamıştım. Bu
sebeple, Anselm gibi teologların/filozfların/bilim insanlarının
gözümde yeri ayrıdır. Fazla uzatmadan kanıtın en basit halinde
formüle edilişine bakalım:
1-
Tanrı daha iyisi/mükemmeli düşünülemeyecek kadar iyi/mükemmel
olandır.
2-Varolan
bir tanrı, varolmayan bir tanrıdan daha iyidir/mükemmeldir.
3-
Dolayısıyla tanrı vardır.
Tanrısının
sıfatlarından yola çıkarak (a priori olarak) onu kanıtlama
çabasıdır bu ontolojik argüman. Argüman bir çok filozof
tarafından farklı formulize edilmiş olsa da en çok rastlanılanı
bu ifadelerdir. Bu argüman varoluşun bir özellik olduğu üzerine
kuruludur. Kanıtın kilit noktası "Varoluş özelliğine sahip
bir tanrı, varoluş özelliğine sahip olmayan bir kavramdan daha
mükemmeldir." önermesi olduğuna gör şu soru sorulabilir:
"Varoluş
bir özellik midir ki tanrı 'varoloş özelliği'ne sahip olsun?"
Farzedelim
ki varoluş bir özellik olsun. Bu durumun sonuçlarını
inceleyelim! Eğer bu önkabulün sonunda çelişki içeren bir
önerme ortaya çıkıyorsa, 'Varoluş bir özelliktir' savı
yanlışlanmış olur. Bu durumda varoluşun bir özellik olmadığını
görürüz.
Ortaya
atılan bir özellik için, bu özelliğe sahip şeylerin varolup
olmadığı sorulmalıdır. Örneğin "'Yuvarlak olma'
özelliğine sahip şeyler var mıdır?" sorusunu sorabiliriz.
Bu sorunun cevabı açıktır ki "Bir özelliğe sahip şeyler
vardır veya yoktur. Örneğin yuvarlak olma özelliğine sahip
şeyler varken üç köşeli kare özelliğine sahip şeyler yoktur"
ifadesi olacaktır. Buraya kadarki elde ettiğimiz sonuçları
inceleyelim:
-Varoluş
bir özelliktir(Test ediyor olduğumuz ön kabul)
-Şeyler
özelliklere sahiptir.
-Elimizde
bir özellik tanımı tutuyorsak, bu özelliklere sahip şeylerin
olup olmadığını sormamız gerekir. (Üç köşeli kare özelliğine
sahip şeylerin varolup olmadığını sormamız gerekir)
Buraya kadar kendimi anlatabildiysem devam etmek isterim. Ama konu bir bütün olduğundan buraya kadarki sonuçları anlamadan geçmeyin derim, yoksa yazının devamı da anlamsız gelecektir.
Şimdi
elimizde tuttuğumuz sonuca göre 'özellik tanımlarının gerçekte
şeylerin sahip olup olmadığı'nı sorabilceğimizi biliyoruz. O
halde şu soruyu rahatlıkla sorabiliriz:
Sert
olma özelliğine sahip şeyler var mıdır?
Az
önceki sonuçlardan elde ettiğimiz bilgilere göre bu soruyu
sorabileceğimiz anlaşılır. İlk önce kabul ettiğimiz ve test
edeceğimiz ön kabul olan 'Varoluş Özelliktir' önermesini
düşünürsek, yukarıdaki soru yeni bir soru doğurur. "Sert
olan şeylerin sahip olduğu varoluş özelliğine sahip şeyler var
mıdır?" Bu sorunun iki cevabı olabilir:
1-
Yoktur.
2-
Vardır.
Eğer
birinci cevabı kabul edersek hiçbir şeyin varoluş özelliğine
sahip olamayacağından varlık diyebileceğimiz şeyler olmazdı.
Varlık diyebileceğimiz şeyler varsa birinci cevap hatalı bir
cevaptır çünkü hiçbir şeyin varolmayacağı sonucunu doğurur.
Eğer
ikinci cevabı kabul edersek, bu sefer de varoluş da bir özellik
olduğundan dolayı, aynı soruyu yeniden sormamız gerekirdi. Bu
sefer de "Varoluş özelliğine sahip şeyler var mıdır?"
sorusu ortaya çıkar ve yine yukarıdaki iki cevaba (vardır veya
yoktur cevaplarına) ulaşmış oluruz. Bu durumda verilen cevaplar
bizi sürekli bir döngüye götürür. Sorulan sorulara sürekli
"Vardır" cevabını verdiğimizde ise şeylerin varoluşu
sonsuza kadar ertelenecek ve varlık diye bir şey olmayacaktı.
Bir
şeylerin varolması için varoluş, özelliklerin dışında
olmalıdır. Varoluşu özellik olarak ele alırsak, varlık diye bir
şey olmamalıydı. Ama varlık diyebileceğimmiz şeyler var. O
halde varoluş bir özellik değildir. Dolayısıyla ontolojik
argüman kilit noktasından yıkılmış olur.
varolan şeylerin bir yaratılma süreci de vardır..tanrı'yı '' yaratan '' olarak düşündüğümüzde, ve görmediğimiz anlayamadığımız bir yaratanın olup olmadığını sorgulamak mümkünmüdür ? .. olmadığını iddia etmek mümkün değildir ancak, varolan şeylerden hareketle varlığını kabul etmek mümkündür...
YanıtlaSil1- Varolan şeylerin yaratılma süreci vardır (öne srdüğün öncül)
Sil2- Tanrı vardır
3- Doalyısıyla tanrının varolma süreci olmalıdır
4- Kutsal kitapalrda tanrının ebedi olduğu yazar.
5- Dolayısıyla tanrı yoktur (3. ve 4. maddeden)
Bunu bir ateist argüman olarak algılama, bu sadece senin yorumuna bir cevap. İlk öncülün hatalı olduğunu göstermeye çalıştım sadece
Alfa biraz ters soru olabilir ama tanrının var olduğunu düşünelim. bunu ispat edermisin ?
SilTanrının varlığına dair rasyonel bir kanıt bulamadığım için zaten o kavramın varlığına inanmıyorum
Sildiyelimki dogru olan,tanrı bigbenin içine gereken malzemeyi koyup patlatarak bu günümüzü oluşturdu..kabul ki bir düzen var bu düzeni saglıyanda tanrımız...yaratıcımız....peki bu yaratıcının merkezi yanı yaratıcıyı yaratan onu oluşturan kimdir yada nedir ?
Sil..kısaca var oluşun (tanrı dahil ) başlangıcı neresidir ??
argümanın gereksizliği zaten direk dikkat çekmiyor mu varolmayanla varolanı kıyaslamak ne kadar doğru? İkisinin yarattığı durumlar farklı olacaktır ve varolmasının iyi olacağı önkabulü de kesin değil
YanıtlaSilVar olan var olmayan kiyaslanamayacagindan dolayi ontolojik kanit var
Silbir çok konuda blog yazısı yazmışsın. Acaba senden kuantumdaki gözlemcinin etkisi ve 2 elektronun davranışlar aynı olması hakkında bi yazı yazabilir misin ? şimdiden teşekkürler
YanıtlaSil"Neden hiçlik yerine bir şey var:?"
Silyazısında "Belirsizlik ilkesi ve gözlemci" altbaşlığını okuyabilirsin...
Alfa ben birşey yazacağım. Buraya mı yazmam gerekiyor aslında onu bilmiyorum. Ne kadar mantıklı dersen onu da bilmiyorum. Sadece kafama takılan birşey. Bir yerde okumuştum sadece. Şöyle bir söylem vardı.
YanıtlaSilEğer bir tanrı varsa, bir tanrı var olabiliyorsa birden fazlası da var olamaz mı ?
Bu mantıklı bir söylem mıdır ?
...benim söylemek istediğim anlaşılmamış sanırım.. demek istedğim şudur .. '' tanrı ''yı , ne olarak düşünüyorsun . veya, tasavvur edebiliyormusun, tanıyor, görebiliyormusun ? ... bunlara bir cevabın olamadığı için, ilk yazdığıma verdiğin cevaplar hatalıdır ...
YanıtlaSil1- Tanrı daha iyisi/mükemmeli düşünülemeyecek kadar iyi/mükemmel olandır.
YanıtlaSil2-Varolan bir tanrı, varolmayan bir tanrıdan daha iyidir/mükemmeldir.
3- Dolayısıyla tanrı vardır.
kısmını tam anlayamadım anlamı çok karışık
..çok da karışık değil gibi .. sadece '' kendini bilen rabbini bilir '' sözünü gerçeklemek yeterli olabilir...
Sil2. madde varolmayan bir tanrı kısmı çelişkili
Siladmin marsizm-leninizm üzerinede makale yayınlarmısın ?
YanıtlaSilanseelmin argümanını yanlış alıntılamıssın.anselmin argumanıyla itirazının alakası yok. anselmin argumanı su sekilde formulıze edilebilir.1.tanrı realitede değil,fakat zihinde vardır.
YanıtlaSil2.realitedeki varlık sadece zihindeki varlıktan daha büyüktür.(öncül)
3.tanrının realitedeki varlığı makuldür.(öncül)
4.eger tanrı realitede var olsaydı ozaman O ,O'ndan daha büyük olurdu(1 ve 2'den cıkarsanıyor)
5.(3 ve 4'te)varolan Tanrı'dan daha büyük bir varlığın olması makuldür.
6.Kendisinden daha büyüğü kavranamayan bir varlıktan daha büyük bir varlığın olması makuldür.(5'te yer alan tanrı kavramından hareketle)
Fakat elbette,
7.daha büyüğü kavranamayan bir varlıktan daha buyuk bir varlıgın olması makullüğü yanlıştır.
Bundan dolayı 6 ve 7 sacma ve birbiriyle celişiktirbuna göre şu sonucu çıkartabiliriz.:
8.tanrının realitede var olmayıp zihinde var olması yanlıştır.
Öyleyse tanrı zihinde varsa realitede var olmalıdır.anselmin ifadesiyle bir aptalın bile dogrulayabilecegi gibi yeteri kadar acık bir sekilde o zihinde vardır. öyleyse realitedede vardır.
Maddeleri daha aza indirgemem verilen önermeleri hatalı veya farklı kılmaz. Aynı önermelerden aynı sonuca ulaşılmış dikkat edersen. "Zihindeki bir varlık gerçekten varmıdır ki gerçek varlık ile karşılaştırılıyor. Varoluş bir özellik değildir ki böyle bir karşılaştırma yapılabilsin" antitezini yukarıdaki argüman için de sürebilirim.
SilAyrıca ben argümanı "felsefe aracılığıyla düşünme" adlı kitaptan aldığım için bu argümanı kullandım... İkisinin aynı şeyin mavisi olduğundan bunu kullanmakta bir zarar görmedim
Kısaca; Elimizde bir özellik tanımı tutuyorsak, bu özelliklere sahip şeylerin olup olmadığını sormamız gerekir. (Üç köşeli kare özelliğine sahip şeylerin varolup olmadığını sormamız gerekir)
SilVar olup olmadığı özelliğine sahip olduğunu sormamız gerekir, hâla özelliktir varoluş burada bi cevap, karşılık yok, aksine tercih var, tercih yapıp özellik sınıfından çıkarmışsın varoluşu.
ve kısır döngü ile herşey temellenir ne söylersek söyleyelim buraya çekilebilir "neden" sorusu ile "nasıl" sorusu ile devamlı çekilir ve sonsuza kadar sorulabilir
Ontolojik kanıta bi cevap yok burada, ayrıca 3 köşeli kare ontolojik olarak var olamaz zaten verdiğin örnek çok yanlıştı Mâkul değildir yani.
Peter Milican, Alvin Plantinga, Gareth Matthews,E. J. Lowe, Brian Davies gibi bir sürü felsefeci Anselimn argümanının var oluşu bir özellik olarak aldığını düşünmüyor.Anselm ise düşünülebilecek en mükkemmel varlık şeklinde tanımlıyor tanrıyı...Daha sonra bu kavramın iki farklı versiyonunu karşılaştırıyor, var olan tanrının daha üstün olduğuna karar verdiği için, gerçek Tanrının bu olduğunu ve var olmak zorunda olduğunu buluyor...
Silsoru 1-) şimdi sen tanrının varlıgının ontolojik kanıtını bu yazıyla kesin çürüttünmü ?
YanıtlaSilsoru 2-) tanrının varlıgının ahlaki kanıtıda var,onu neden ele almıyorsun ?
Anselm in ontolojik kanıtının geçersiz olduğunu göstermiş olduğumu düşünüyorum
Siltanrının varlığına dair argümanalrı teker teker ele alıyorum, ona da sıra gelecek merak etmeyin. çok merak ediyorsanız bir arkadaşımın yazısını size ileteyim:
http://dinsizkisi.wordpress.com/2013/06/24/enis-doko-aksiyolojik-arguman/
http://dinsizkisi.wordpress.com/2013/07/08/ontolojik-arguman-anselm/
YanıtlaSilsizin aklınız var mı var. peki onu elle tutup gözle görebiliyor musunuz. hayır. o halde sizin aklınız yok :)
YanıtlaSilbilgisayarin akli var mi?
SilALLAH ACISIN YA
YanıtlaSilanselm cikarimi (ki fazlasıyla sığırcadır) "flying spaghetti monster zihinde var, o zaman gerçekte de vardir"
YanıtlaSilşekilde saçma bir önermeyle bile reddedilebilir.
Dongünün nasıl olduğunu aciklayabilir misiniz
YanıtlaSilHatalı önermeler sunuyorsun. Boylece evrimi curuttugunu saban dindar durumuna dusuyorsun
YanıtlaSilSaçma bir yazı değil en azından, Türkiye'de ontolojik argümanı pek anlamadan eleştirmeye çalışma sorunu var ama. Şu yazı Alfa'nın yaptığı itiraza ve diğer bazı itirazlara cevap veriyor, okumanızı öneririm: https://mantiksalteizm.com/tanrinin-gercek-ispati-ontolojik-kanit-ve-itirazlara-cevap/
YanıtlaSil