Genellikle mucize iddiaları, duaların kabul olmasından tutun
büyülerin/muskaların işe yaramasına kadar çok sayıda mistik iddiaya dayanır.
Bunlardan bazıları şu şekilde sıralanabilir:
Annem kanser olmuştu, doktorlar bunun üzerine onun asla iyileşmeyeceğini söylemişlerdi. Kurtulmasının neredeyse olanaksız olduğu bu hastalıktan, dualarımız sayesinde kurtuldu.
Sihir ve büyü ile ilgili şöyle bir mucize iddiası da öne
sürülebilir:
Yeni kiraladığımız ev ilk başta gözüme güzel gözükmüştü. Fakat o eve geldikten sonra başıma bir sürü talihsizlik geldi. İşimden kovuldum, sevgilimden ayrıldım… Yaşayabileceğim en kötü anları yaşadığımı diyebilirim. Sonra evi inceleyince evin içinde muska buldum… Böyle bir mucizevî olaydan sonra inançsız olmam imkânsız…
Bunun dışında rüyaya dayalı mucize iddialarından birine şu
şekilde bir örnek verilebilir:
Ablamın uzun yıllar boyunca çocuğu olmuyordu. Bir gün rüyamda bebek sesi duydum, O sese yaklaşınca yeni doğmuş bir bebek olduğunu anladım. Bir hafta sonra da ablamın hamile olduğunu öğrendik. Bu tesadüf olamaz, muhakkak bir mucize olmalı.
Buna benzer iddiaların ardı arkası kesilmez. Hepsinin temel
noktası, hatalı ilişki kurmanın sonucu olarak ‘mucize’ diye ortaya atılmış
olmalarıdır. Dualarda, batıl inançlarda ve kişisel hayatımızda deneyimlediğimiz
onca olayda düştüğümüz bir mantık hatası var. Aslında birbirleriyle bağlantılı
olmayan iki olay, sırf bizlerin bazı şeyleri birbirleriyle bağlantılı olduğu
fikrinde genel bir kanıya sahip olmamızdan dolayı birbirleriyle bağlantılı gibi
durabilirler. Konu ile bağlantı kurmadan önce ‘olaylar arasında ilişki kurmanın
evriminden’ söz etmek istiyorum.
Çok eski zamanlarda, henüz medeniyetler oluşmadan önce
yaşayan iki insanı gözünüzün önüne getirin. Herhangi bir sebeple otların
arkasından hışırtı sesleri geldiğini varsayalım. Bu hışırtı seslerinin ardından
bu insanlardan birinin vahşi hayvanlarla ses arasında ilişki kurduğunu ve doğal
olarak oradan kaçtığını; ikinci bireyin ise böyle bir ilişki kurmadığını ve o
yerde kalmaya devam ettiğini tahayyül edersek ilişki kuran bireyin hayatta
kalma şansının daha yüksek olduğunu anlayabiliriz. Bu durumda, atalarımızın
ilişki kurma yönünde evrim geçirmiş olduğunu düşünmek ve bu sebeple ilişki
kuran bir beyne sahip olduğumuzu savunmak tutarlı hale gelir. Ne var ki kurulan
ilişkiler her zaman doğru olmayabilir. Örneğin çalı sesleri ile vahşi hayvanlar
arasında ilişki kuranın yaşama şansı daha yüksek olsa da kurduğu ilişki hatalı
olabilir. Bu durumda beynimizin kurduğu her ilişkiyi gözü kapalı kabul etmemiz
gerekiyor. Bu durumda kurulan ilişkiyi,
yeterli bir deneme-yanılma sürecinden geçirdikten sonra, yüksek yargılama
gücümüzün etkisiyle sorgulamamız gerekmektedir. Dua ile gerçekleşen olay
arasında kurulan ilişki, mutlak doğru bir sonucu vermeyebilir. Aynısı rüya ve
mucize, muska ve kötülük ilişkileri için de geçerlidir.
Aslında birbirleriyle alakası olmayan iki olay, bizim ilişki
kurma eğilimimizden ve birinin diğerinden sonra gerçekleşmesinden dolayı
birbirleriyle bağlantılı gibi durabilir. Örneğin dua ettikten sonra duada
bahsettiğimiz olayın gerçekleşmesi bizi ‘Dua ettiğim için bu olayı yaşadım’
düşüncesine yöneltebilir. Aslında dua eylemi ile bağlantısı olmayan bir olay
gerçeklemiştir. Ama ilişki kurma yetimiz bu iki olay arasında doğrudan bir
bağlantı olduğunu düşündürmüştür. Burada ‘Post hoc ergo propter hoc’ olarak
bilinen mantık hatasına düşülür. Bu deyimi ‘Bundan sonra o halde bunun
sebebiyle’ olarak çevirmemiz mümkün. Mantık hatası ise şu şekilde işler:
1- (A) olayı gerçekleşti
2- (A) olayından sonra (B) olayı gerçekleşti.
3- O halde (A) olayı, (B) olayının sebebidir.
(B) olayının (A) olayından önce gerçeklemiş olması, (B)’nin
(A) sebebiyle olduğunu göstermez. Bunun iddia edilebilmesi için (A) olayı ile
(B) olayı arasında doğrudan bir ilişki kurulmalıdır. Birbirleriyle bağlantısız
olan herhangi iki olay düşünün. Örneğin kitabınızı kaybetmiş olun(A olayı) ve
tam bu sırada arkadaşınız kapınızı çalsın(B olayı). Bu iki olayın arka arkaya
gerçekleşmiş olması, bu iki olay arasında doğrudan bağlantı olduğunu
göstermeyecektir. Kitabınızı kaybetmeniz ile arkadaşınızın sizi ziyarete gelmiş
olması bağlantısız olaylardır ve bu ikisinin arka arkaya gelmesi elbette
tesadüftür. Tesadüf derken şunu kastediyorum: o an kitabınızı kaybetmemiş
olabilirdiniz ve arkadaşınız sizi ziyaret etmiş olabilirdi; o an kitabınızı
kaybetmiş olabilirdiniz ama arkadaşınız sizi ziyaret etmiyor olabilirdi. Şimdi
(A) olayı yerine ‘dua etme’ eylemini (B) olayı yerine de ‘duada bahsi geçen
olayın gerçekleşmesi’ ifadesini koyun veya (A) olayı için ‘rüya görme’ (B)
olayı için ‘mucizevî gerçekleşme’ ifadelerini yerleştirin. Tüm bunlar
birbirleriyle bağlantısız olan farklı iki olayı bağlantılı gibi görme
eğiliminden kaynaklanmaktadır. Dua etmeseniz de o olay gerçekleşecektir, rüyayı
görmemiş olsaydınız da ablanız hamile kalacaktır/kalmayacaktır, evinizde muska
olmasaydı da başınıza kötü olaylar gelecektir/gelmeyecektir. Bu olaylar
arasında bağlantı olmadığı açıktır. Zira aynı şekilde o olayın tersi için dua
etmiş olsaydınız, duanız gerçekleşmeyecekti. Farklı bir rüya görmüş olsaydınız,
rüyanız gerçekleşmeyecekti. İki olayın bağlantılı olmadığını düşünmemiz için
görmemiz gereken her şeyi dua/büyü/rüya olaylarında görmekteyiz. Bu durumda
doğal olarak ‘post hoc ergo propter hoc’
mantık hatasına düşüldüğü savunulmalıdır. Bunun dışında dua etme ile
duanın gerçekleşmesi arasında kurulan bağlantı kara kedi görme ve başınıza kötü
bir olay gelme; merdivenin altından geçme ve bir akrabanın ölüm haberini duyma
gibi batıl inançlarda da rastlanmaktadır.
Birbiriyle bağlantısız ama biri diğerinden sonra gelen iki
olay düşünelim: örneğin bir gökdelenden aşağıya doğru taş bıraktığınızı, taşı
bırakmadan önce ‘Taş, düşmeni emrediyorum’ dediğinizi varsayalım. Bu iki olay
arasında bağlantı olup olmadığını test etmek için şunları yapabiliriz:
1- Taşı bıraktığınızda fakat ‘Düşmeni emrediyorum’ demediğinizde taşın düştüğü en az bir durum varsa
2- Taşı bıraktığınızda ve ‘Düşmeni emrediyorum’ dediğinizde taşın düşmediği en az bir durum varsa
…taşın düşmesi ile sizin sözünüz arasında bir bağlantı yok
demektir. Dikkat edilecektir ki taş bırakıldığında sözler söylenmese bile taş
düşecektir. Aşağıdan yüksek bir hava akımı verildiğini ve bu akımın yarattığı
basıncın, taşa uygulanan yer çekimi kuvvetinden daha yüksek olduğunu
varsayalım. Bu koşullar altında taş bırakılsa ve sözler söylense bile taş
düşmeyecektir. Bu durumda iki koşulu da görmemizden kaynaklanarak, taş ile söz
arasında doğrudan bir ilişki olmadığını anlayabiliriz. Aynı uygulamayı
muska-kötülükle karşılaşma ilişkisi için düşünelim:
1- Muskanın olmadığı fakat başa kötülük gelen en az bir durum varsa
2- Muskanın olduğu fakat ciddi kötü durumlarla karşılaşılmadığı en az bir durum varsa
…muska ile yaşanan olay arasında doğrudan bir ilişki
olmadığını anlayabiliriz. İki duruma da oldukça rastlanıldığı şüphe götürmez
şekilde doğrudur. Muskanın olduğu durumlarda başınıza iyi şeyler de gelebilir;
muskanın olmadığı durumlarda başınıza kötü şeyler de gelebilir. Aynı şey
dua-iyileşme, rüya-gerçekleşme gibi bağlantılı sanılan ilişkilerde de
geçerliliğini sürdürür.
Bunun dışında bahsettiğimiz dua/büyü/rüya mucizelerine dair
küçük bir olasılık hesaplaması yaparsak bahsettiğim natüralist açıklamanın
tutarlılığı gözler önüne gelecektir. Bir gün içinde milyarlarca insan rüya
görür; bir gün içerisinde milyarlarca olay yaşanır. Bu milyarlarca rüyanın
bazılarının gerçekleşmiş olması şaşılası bir durum mudur? Yüzlerce muska/büyü
arasından bazılarının tutmuş olması şaşırılması gereken bir olay mıdır? İşin en
dini içerikli olanını, duaları düşündüğümüzde; her gün hastanelerde binlerce,
on binlerce, yüz binlerce hasta bulunur. Bu hastaların ailelerinde muhakkak
dini bütün insanlar vardır ve bu hastalar için dua edecektirler. Bu hastalardan
bazıları, doğal olarak, iyileşecektir. Fakat doktorların zorlu süreçleri,
çabaları bir kenara atılarak bu iyileşmenin sebebi olarak dualar gösterilir. Bu
tavır oldukça ukalaca bir tavırdır. Bunun dışında, iyileşmeyen o kadar hasta
içerisinde iyileşenlerin ailelerinin duaları bu kadar önemsemeleri takdire
şayandır. Bahsetmeye çalıştığım şey, görülen milyarlarca rüyadan
gerçekleşmeyenlerin bir çöpe atılıp gerçekleşenlerin mucize olarak görülmesi;
edilen onlarca duanın gerçekleşenleri mucize olarak görülürken gerçekleşmeyen
sayısız duanın unutulması; yapılan büyüler arasında gerçekleşmeyenlerinin
hafızadan silinirken gerçekleşenlerin büyütülerek göz önünde bulundurulması
yalnızca algıda seçiciliktir. Buradan herhangi bir açıklama çıkmayacaktır.
Tüm bunları bir kenara bırakacak olursak olanak sınırlarının
biraz dışına çıkıldığında duaların/büyülerin/rüyaların etkisiz olduğunu
anlamamız kolaylaşacaktır. Nelly Karpova ile evlenmek için dua etmeyi deneyin;
İstanbul’da iken beş dakika sonra New York’ta olmak için büyü yaptırın… Yüksek
ihtimalle bunlar gerçekleşmeyecektir. Durum böyle olunca, fizik kurallarının
biraz dışına çıkıldığında Tanrı’nın bu olaylara müdahale etmediğini
düşünüyorsak fizik kuralları dâhilindeki olaylar için de Tanrı’nın doğal bir
müdahalede bulunduğunu söylememiz için yeterli bir sebep yoktur.
. Nelly Karpova ile evlenmek için dua etmeyi deneyin; İstanbul’da iken beş dakika sonra New York’ta olmak için büyü yaptırın… Yüksek ihtimalle bunlar gerçekleşmeyecektir.
YanıtlaSilYuksek ihtimalle derken???????
Büyü ile altın bulan insanları
YanıtlaSilBüyü ile çağrılan ifridleri,
Büyü ve muska ile bir insanın eşine domuz şeklinde görünmesini açıklarmısın ? Tesadüf olabilirmi ?
Öncelikle Merhaba Alfa,
YanıtlaSilŞansa, büyüye, dinlere, duygulara inançsız biri olarak rüya konusu üstünde biraz daha durmanı rica ediyorum. Rüyaların anlamlarının rüya tabiriyle olacağından değil birbirimizle olan gen, hormon en azından atomik ilişkilerimizden yola çıkılarak bulunabileceğini düşünüyorum. Zihnimizin bize oynadığı oyunların bir parçası elbet ama anlamsız olacağından emin değilim.
Ben başımdan geçen ve çoccuken beni nasıl kandırıldıgımı anlatacam şimdi ben kız kardeşim vardı ve erkek kardeşim olsun istiyorumdum allaha dua edip kardeş gelicek deniyordu ve benim saflıgımdan dolayı inandım ama anne baba çiftleşmesinden sonra oluyordu bu durum şu var kardeş erkek olsun allaha yalvaran birine kardeş gelecek diyenler nasıl dua safsatasına nasıl inanca inanır ben reddediyorum
YanıtlaSil