4 Ekim 2013 Cuma

Coğrafi Dağılım ve Evrim - Evrimi Anlamak 19


Yeryüzünün Şarkısı


Milyarlarca galaksinin içinden rastgele bir galaksi... Milyarlarca yıldız içinden rastgele bir yıldız... Bu yıldızın çevresinde dolanan gezegenlerden rastgele bir gezegen: Dünya... Şimdi tüm bu galaksileri, yıldızları, gezegenleri unutup, sanki yoklarmış gibi yerküremize bakalım. Milyarlarca yıl içinde, canlılık bir şekilde oluştu ve şekillenmeye başladı, evrenin onlardan haberi bile olmadan... Bir tür bunu keşfetmeye başladı ve aynı tür içindeki farklı "bölgelerden" farklı bireyler bu çeşitlenmeyi reddetme yoluna gitti. Peki ya yerküre ne diyor bu reddedenlere? Kulağınızı iyi açıp dinleyin yeryüzünün şarkısını, adete "Yanılıyorsunuz!" diye haykırıyor. "Baksana bu bulgulara, her şey değişimi gösteriyor!" diye haykırıyor.

Bu haykırmayı duyduğum için kendi adıma minnettarım. Bunu bana gösteren Darwin, Dawkins, Ünalan gibi sayısız biyologa, doğa bilimcisine ve bilimadamına da... Gerçekten incelendiğinde, iyice baktığınızda yeryüzünün şarkısını duyabilirsiniz, kulaklarınızla değil, aklınızla... 7 kıtadan oluşan, her kıtada sayısız adet ayrılmış ada ve buradaki canlılar çeşitliliği, işte yeryüzünün bize sunduğu şarkı bu: Coğrafi Dağılım ve Evrimle İlişkisi...

Evrimle İlişkisi Nedir?


Coğrafi dağılım, evrimi doğrulamak için birebir yöntemlerdendir. Peki ya bu yöntem nasıl işler, bunun üzerinde duralım. Defalarca söylediğimiz gibi, evrim, canlılık içerisinde, çevre şartlarının değişimi ile canlılar arasında en uygun olanın yaşama olayıdır. Bir takım olaylar evrim sürecini hızlandırabilir. Örneğin iklim şartlarının uzun süreli değişmesi, farklı türler arasındaki mücadele, aynı tür içindeki bireyler arasındaki mücadele, göçler gibi... Bu ve buna benzer olaylar sonucunda, canlı topluluklarında belli başlı değişimler oluşmaya başlar. Fakat en önemlilerin birinden bahsetmedim: canlı topluluğunun birbirlerinden izole olması...

Aynı tür içinde bir canlı topluluğu düşünün. Bu türlerin yarısı göç eder yarısı kalırsa ve yeni oluşan farklı iki topluluk hiç görüşemezse(çiftleşemezse) ne olur? Bu iki canlı topluluğu farklı yönde evrimleşmeye başlar. Örneğin sadece Türkiye'de görülen bir canlı türü alınıp Amerika kıtasının en ücra köşelerinden bir yere yerleştirilirse ve bu canlıların doğal yaşamdan kopmadığı düşünülürse, bu iki farklı populasyon milyonlarca yıl sonunda çok farklı değişimler geçirmiş olacaktır.

Daha iyi anlamanız için şöyle bir örnek vereyim. Herhangi bir sınıfta 20 öğrenci bulunsun. Bu 20 öğrenci, rastgele iki gruba ayrılsın ve burada bir grup matematik üzerine eğitim görürken diğer grup coğrafya eğitimi görsün. 10 yıl sonra gelip bakıldığında ayrılan her grup farklı şekilde gelişmiş olacaktır. 1. gruptakiler matematik üzerinde deha olmuşken diğer gruptakiler coğrafya manyağı haline gelmiş olacaktır. Oysa bu iki grup bir zamanlar aynı sınıfta(aynı bölgede) idi. Belli şartlar onları farklı sınıflara (bölgelere) ayırdı ve iki grup birbirinden izole oldular. Bu durumda gelişimleri tamamen farklı yönlere çekilmiş oldu. Şunu belirtmek istiyorum ki bu oldukça sorunlu bir benzetme olsa da varolan temeli anlamak açısından iyi bir benzetme. Aynı değildir çünkü;
  1. Öğrenci örneğinde gruplar belli bir eğitim alıyorlar, doğada ise olayların ne olduğu kestirilemez.
  2. Öğrenci örneğinde "zararlı" ve "yararlı" çeşitlenme örneği kurulamaz ve doğal seçilim gibi bir mekanizmadan bahsedilemez fakat doğadaki değişim farklı iyi ve kötü bireyler arasında gerçekleşen değişimlerdir ve bu değişimlerin seçilimidir
  3. Öğrenci örneğinde değişim birey üzerinde olur oysa doğal evrimde değişim bireyde değil topluluktadır.
  4. Öğrenci örneğinde öğrenciler özel olarak seçilimiş gibi gözükmektedir fakat doğada zeka yoktur ve bu izole olma durumu belli fiziksel şartların zorlamasıdır
Her ne olursa olsun bu örneği kullanmayı yararlı buldum. Hiç değilse kafanızda belli bir şekil canlandırma ihtimaliniz artacaktır.

Konumuza geri dönelim, eğer evrim doğruysa bir türü alıp, farklı bir bölgeye koyup milyonlarca yıl içinde iki populasyon arasındaki farkları gözlemlersek evrimi doğrulayabiliriz. Fakat bu yol imkansız gözüküyor, sonuçta hiç birimiz milyonlarca yıl yaşamıyoruz. Aslına bakarsanız milyonlarca yıl yaşamamıza imkan olmasa da buna benzer deneyler yapılabilir ve yapılmıştır. Lenski Deneyleri tam da bu bahsettiğim olay üzerine kurulu olsa da ve evrimi doğrulamış olsa da şimdilik dolaylı kanıtları göz önünde bulundurmayı yeğliyorum. O halde farklı yollardan doğrulama yöntemlerine bakıp evrimi anlayalım; Yeryüzünün şarkısını dinleyelim...

İzole Olan Sistemler: Adalar

Bahsettiğim gibi milyonlarca yıl süren deneyler yapamayız fakat bu tür bir deneye de ihtiyacımız yok. Halihazırda bize coğrafi dağılımla evrimi doğrulayabilecek bir çok sistem mevcut. Az önce bahsettiğim izole olma durumunu en iyi gösterebilecek coğrafi bölgeler, adalardır. Düşünün ki bir kıtadan bir kara parçası ayrılıyor. Bu durumda ne gözlemlemeyi beklersiniz? Çok basit: bu durumda adadaki hayvanlar, anakaradaki hayvanlardan izole olmuş olacaktır. Bunun sonucunda ise ortama farklı şekilde uyum sağlayacak, farklı değişimler gösterecektir. Eğer adalar ve anakara arasında veya adalar arasında yaşayan canlılarda belli başlı küçük değişimler görürsek bu evrimi doğrulayan güzel bir bulgu olur? Peki ya görüyor muyuz? Kesinlikle, her baktığımızda...

Darwin'in bu konu üzerinde topladığı bulgular ve elde ettiği veriler oldukça ilgi çekicidir, bu sebeple onun çalışmalarından birkç veri sunmak istiyorum. Darwin 5 yıllık HMS Beagle seyahetinde dünyayı dolaştı ve farklı adalardan farklı canlı türleri toplayıp inceledi. Tam da görmemiz gereken şeyi gördü ama şunu belirteyim ki, o bunu aradığı için evrim teorisini doğru kabul etti görüşü yanlış olur. Darwin bu bulgulardan yola çıkarak evrim teorisini ortaya attı. Anlayacağınız evrimin temelinde bu bulgular yatar. Fakat ben yazıda, "evrimi doğuran bulgular" yerine "evrimi doğrulayan bulgular" demeyi tercih ediyorum.

Bu bulgulardan biraz bahsedecek olursak; Darwin Galapagos adalarında çok veri topladı ve bunları inceledi. İncelendiğinde pek farklı değillerdi fakat bizi asıl ilgilendiren küçük farklılıklar... Adaların hepsinde dev kaplumbağalar yaşıyordu ama her adadaki kaplumbağa biraz farklıydı. Aynı şey, yine Darwin'in gözlemlemiş olduğu kuşlardaki küçük farklılıklarda da geçerliydi. Darwin ispinozların adadan adaya belli başlı küçük farklılıklar gösterdiğini gördü. Adalar birbirlerinden izole olduktan sonra, bu kuş çeşitleri farklı yönlerde evrimleşmeye başlamıştı. Beslenme biçimlerindeki farklılığa bağlı olarak, bu kuşların gagaları da değişiyordu. Tıpkı evrimin öngördüğü gibi...

Sonuç


Elde edilen tüm veriler evrimi doğrular niteliktedir. İzole sistemlerin adım adım değişiminden, canlılardaki küçük farklılıklara kadar... Bunu akıllı tasarım savı ile nasıl açıklayabiliriz? Tanrı her adaya ayrı bir çeşit kaplumbağa türü çıkarmakla neyi amaçlamaktadır? Yoksa adım adım şekillenme mi söz konusudur? Bu savlardan hangisi bilimsel hangisi ise masal okuyucunun "aklına" bırakıyorum. Dediğim gibi sadece aklı kullanarak dinleyebilirsiniz şarkıyı.

Yazının başında yeryüzünün olağan dışı şarkısından bahsettim. İşte bu, o şarkı... Canlıların dağılımı ve buna bağlı olarak değişimi... Yeryüzü bize bunu haykırıyor işte. Adeta "Bak işte görmüyor musun?" diyor. Görmüyor musunuz ki tüm olaylar evrimi doğruluyor, görmüyor musunuz ki "her şey evrim doğru olduğu takdirde nasıl olacaksa o şekildedir", duymuyor musunuz yeryüzünün şarkısını? Yeryüzünün şiirsel verileri, dünyanın sunduğu sanatsal tablo gerçekten karşı konulmaz derecede ilgi çekici. Doğa bir gerçeği haykırıyor, duymaya hazır mısınız?

2 yorum: