12 Haziran 2013 Çarşamba

Eleştirilere Cevaplar: Sonsuz Merhamet ve Tanrı

Bu yazı Sonsuz  Merhamet ve Tanrı başlıklı yazıma verilen cevaplara yöneliktir. Eğer okumadıysanız önce o yazıyı okumanız daha mantıklı olacaktır.

>Hayatımda okuduğum en saçma yazılardan biriydi neden derseniz orta okul çocuğu bile dinlerin amacının sadece öteki dünya olmadığını bilir dinlerin (özellikle ıslamın) bir özelliğide insanların dünyada ve ahirette mutlu yaşamasıdır.

Dünyada mutlu yaşamanı sağlamaya çalışan din dünyayı cehenneme çeviriyor. İroniye gel... Ayrıca dünyada mutlu yaşamanı sağlamaya çalışan dinin kadınları aşağlaması ne derece mantıklı? Bu onları mutsuz etmez mi ?

>Şimdi sadece düşünün eğer cehennem diye bi yer olmasaydı iyilikle kötülük yapanlar nasıl birbirinden ayrılacaktı? O zaman adalet nasıl sağlanacaktı?

Yazı da bunun bahsi geçiyor zaten. Nasıl bir adalettir ki müslüman olmayanlar ne kadar iyilik yaparsa yapsın cehenneme gitsin ve nasıl bir adalettir ki bir müslüman eninde sonunda cennete gitsin. Adalet sağlanmış mı oldu şimdi? Ve adalet sağlansa bile bu tanrının sonsuz merhametli olduğu ile yine çelişecektir.

>Eğer allah hepinizi ben yarattım hadi cennete deseydi o zaman adalet aramak doğrumu olurdu?

'Sen hristiyansın hadi cehenneme sen ateisttin hadi bakalım sen de yan, yaptığınız iyilikler umurumda değil müslüman olmalıydınız, ne yapalım hadi naş, müslümanlara gelince biraz bronzlaşın en iyisi cennete gitmeden önce'
Sence adalet yerini bulmuş mudur?

>Eğer bunlara cevabınız hayırsa ozaman cehennemin gerekli bişey olduğunu anlamaya başlamışsınız demektir.

Cehennem para ağacı gibidir. sen onun olmasını istesen bile onun olmasını gerekli görsen bile bu onun oluğunu göstermez. Olsa bile yazıda bahsi geçen cehennem ve sonsuz merhamet çelişkisini gidermez.

>2.olarak allah adaletlidir müslüman olmayanları bile aynı cezayı vermez çünkü allah sadist değildir kimini cehennem ateşiyle yakar kimini kor içinde ateşsiz biyerde tutar bunun amacıda insanların allaha inanmamasına rağmen allahın adaletli bir varlık olup insanların iyiliklerine göre davranmasıdır

Yazıda cehennem işkencelerinin bahsi geçiyor. Kafirlerin iyiliklerinin karşılığının olmayacağı da bir çok ayette var(bkz. İslamda İyilik İkinci Plandadır)
Onu geçtim Allahın nasıl bir adalet kavramı var ki kendisine inanmayı şart kılıyor. Şunun gibi bir şey düşün:
Hitler yahudileri toplama kampına götürdü onlara işkence etti onları öldürdü ama herkesi aynı şekilde öldürmedi; çocuklara hastalık enjekte ederek öldürdü, yetişkinleri ise yakarak kurşuna dizerek, belli işkencelerden geçirerek öldürdü. Bu da Hitlerin ne kadar adaletli ve sonsuz merhametli olduğunu gösteriyor. Ya adil olmayıp çocuklara da işkence etseydi (muhakkak işkence ettiği çocuklar da olmuştur bu bir genellemeydi)

> Ve son olarak orda yazılanların saçmalık olduğunu sadece şöyle anlatabilirim allah diyoruz bizi,evreni ve herşeyi yaratan yüce,sonsuz bir varlıktan söz ediyoruz fakat bazı arkadaşlar özellikle o yazıyı yazan arkadaş gibi arkadaşlar böyle yüce bir varlığı sıradan,hastalıklı insanlarla karşılaştırarak dediğini doğrulamaya çalışıyo (allahı hitlerle karşılaştırması,allaha sadist demesi vs...) arkadaşın yapmış olduğu şey bir sıraya bakarak insanı anlamaya çalışmak fakat o sırayı bile artık insanlar direk kendi yapmıyo artık insanın yapmış olduğu makineler yapıyo o zaman burdan insanı bile anlayamazken insanları düşünerek allahı anlamak ne kadar saçma bir düşünce olabilir?

Allaha sadist demem onu Hitlerle karşılaştırmam tamamen Kuranda yazanlardan çıkan şeyler. Yapılan işkenceler yazılı, nasıl tehdi edildiği yazılı... Nitekim Kurandaki tanrı insan özellikleriyle donatılmış bir tanrıdır. Örneğin: insan görür, işitir; bu Tanrı da görür, işitir, insan konu'şur, bu Tanrı da, öyle... İnsan gelir, bu Tanrı da... insan kızar-öfkelenir, bu Tanrı da., insan öç alma yoluna güder; bu Tanrı da... insan yatışır, düşünür, acır, bağışlar; bu Tanrı da., insan gibi efen'didir (Rabb), kraldır (Melik), evi (Ka'be...), tahtı, sarayı (ARŞ) vardır. Güçlüdür kimi insan gibi (Azız). Ezicidir (Kahhâr), zorbadır (Cebbar), sevecendir (Vedûd)... Dost, düşman edinir... Sizler tutup tanrıya sadist dediğim için yanılgıya düştüğümü söylerseniz Kuranın tanrısı tamamen yanılgı olacaktır.

Ayrıca Allah'ı anlayamıyorsam ona inanmamam en mantıklı çözüm olacaktır. Onu anlayamayacağım şekilde yaratmış beni, ve onu anlayamadığım için inanmadığımda cehenneme atacak ve sonsuz işkenceler edecek. Bu ne kadar saçma bir düünce olabilir ki...

Ayrıca verilen tüm cevaplar da tanrının sonsuz merhameti ile cehennem arasındaki çelişkiyi düzeltmiyor. Adalet kavramıyla cehennemin varlığı doğrulanmaya çalışılıyor ama bunun merhameti kısıtladığına hiç değinilmemiş. Kısıtlanmış merhamet sonsuz değildir


>Allah(c.c.)'ın merhameti sonsuzdur diyoruz, aynı zamanda adil diyoruz, bu çelişki midir peki? Hayır. Bu şuna benzer; 2 öğrenci düşünün. Biri bütün sene boyunca çalışmış ve saygılı bir öğrenci fakat geçer not alabilmesi için öğretmeninin yüksek sözlü vermesi gerekiyor. Diğer taraftan öbür öğrenci hiç çalışmamış, bütün sene boyunca kimi derse girmiş kimine girmemiş, yaramaz tabir edilebilecek biri. Aynı şekilde bu öğrencinin de geçer not alabilmesi için yüksek sözlü notuna ihtiyacı var.  Öğretmen her iki öğrenciye geçer not verirse adil olmaz. Peki farklı not verirse merhametinden bir şey kaybeder mi? Elbette kaybetmez. Bir sene daha okumak ona ceza olacaktır ve muhtemelen bu onun akıllanmasını sağlayacak derslerine çalışacak ve saygılı olacaktır.

İyi bir örnek verdin ki bu örnek benim aklımdakilerin de belirtilmesinde yararlı olacaktır: bu iki öğrenciden yaramaz olana düşük sözlü verip onu "cezalandırması" öğretmenin merhametinin sonsuz olmadığı anlamına gelir. Bir öğretmen ve ya her hangi bir şey hem sonsuz merhametli hem adil olamaz. Yani farklı not verip birinin sınıfta kalmasına sebep olursa bu onun adil olduğunu ama sonsuz merhametli olmadığını gösterecektir. Eğer her ikisine aynı notu verip geçmesini sağlarsa sonsuz merhametli olacaktır ama adil olmayacaktır. Unutma rahmeti her şeyi kuşatandan bahsediyoruz. "Araf156: ...Allah buyurdu ki: Kimi dilersem onu azabıma uğratırım; rahmetim ise her şeyi kuşatır.." Rahmette bulunmazsa ve ceza verirse bu onun sonsuz merhamet sahibi olmadığını gösterir dediğim gibi. Mesela Allahın başka bir sıfatı Basar'dır. Her şeyi görmek anlamına gelir. Eğer allahın görme sıfatı sonsuzsa her şeyi görmek zorundadır. Senin verdiğin örnekte ise "Allahın X olayını görmemesi onun görme sıfatının sonsuz olmadığı anlamına gelmez" demeye benziyor. Sonsuzluktan bahsediyoruz...


>Merhamet nedir? Tıpkı şefkat gibi bir acıma duygusu değil midir? Acırsın ve merhamet gösterirsin. Peki sizce daha en başında çalışırsa veya saygılı olursa dersten geçeceği söylenmiş bir öğrenci çalışmamış ve öğretmenine olan saygısını da korumamış ise acınacak halde midir? Kendimce cevaplayayım ben olsam böyle birine acımam... Şurada merhameti tek taraflı düşünmesek belki de anlamamız kolaylaşacak. Merhamet edilesi bir durumun oluşması için gerçekten acınası halde olması gerekir kişinin. Yaramaz olan öğrencinin acınacak ne tarafı var? Bilerek ve isteyerek saygısız ve yine isteyerek çalışmamış. Allah(c.c.)'ın merhametinden bir şey eksilmez bu durumda, çünkü merhamet edilecek bir durum yoktur.
 

Sonsuz merhametten bahsediyoruz, ilk olarak bunu kavramanız gerekir. Sonsuz merhmaet = sonsuz acıma duygusu... Ona ceza vermesi ona acımadığı anlamına gelir. Ona acımıyorsa acımayan kişinin merhametinin sonsuz olmadığı anlamına gelir. Siz böyle birine acımazsınız, ben de acımam ama es geçtiğiniz konu bizim merhametimizin sonsuz olmadığıdır. Ancak sonsuz merhamete sahip olmayan bir güç bazı şeylere acımayabilir. Bahsettiğim mesele tam da budur. Eğer merhamet etmezse merhametinden bir şey eksilmez ama sonsuz merhamete sahip ve rahmeti her şeyi kuşatan bir güçten bahsediyorsak merhamet etmesi için kişinin acınası bir durumda olmasına gerek yoktur. Eğer acınası durumda olmayan birine de acımazsa bu sonsuz merhamet sahibi olan aslında sonsuz merhamete sahip olmadığı ve rahmetinin her şeyi kuşatmadığı anlamına gelir.(Sanırım burada yanlış anlaşıldım: verdiğim acınası halde olmama durumu iyi bir insana acımak değil, kötü bir insanın acınası şeyler yapmama durumudur. Aşağıdaki soru ve cevapta izahı yapılacak)

>Acınacak halde olmayana merhamet edilemez bu benimle veya sizinle ilgili bir durum değil. Ortada merhamet edilecek bir olay yoktur. Bunun sonsuz merhamet ile de bir alakası yok. Merhamet olayının vuku bulması için kişinin acınacak halde olması bir şarttır. Evcil ve sahibi zengin bir köpekle bir sokak köpeğinden evcil ve zengin sahibi olan köpeğe acımak gibi bir durumdan bahsediyorsunuz. Acımak eylemi bu durumda nasıl gerçekleşebilir ki?

Yazımın başında bunu yazmışım dikkat ederseniz: R-H-M kökünden türeyen Rahman kelimesi kullanılmaktadır Kuranda. ve 57 defa geçer. Sadece Allah için kullanılır. "Merhamet eden, bağışlayan" anlamına gelir.
Sizin verdiğiniz örnek ile merhamet örneği birbirini tutmuyor. Sizin ki şuna örnek gösterilebilr: Çok çok iyi bir insan düşünün. Bu adamın bağışlanaya ihtiyacı yoktur çünkü bağışlanası bir olay yapmamıştır. Bahsettiğiniz evcil köpek ve sokak köpeği örneği de buraya çıkar. Bir iyi bir kötü insan arasında iyi insan bağışlanmaz ve bu da sonsuz merhametli bir tanrı ile çelişmez burda sorun yok ama kötü kişi bağışlanası bir hareket yapmıştır. Bağışlayıp bağışlamamak kişiye bırakılır ama sonsuz rahmet sahibi gücü düşünürsek bağışlamak zorundadır. Yine köpek örneği üzerinden gidersek bağışlanabilecek, acınacak iki köpek düşünelim: İkisi de sokak köpeği ve aç olsun ama biri uysal hiç kimseye saldırmayan biri de saldırgan sinirli olsun. İkisi de sokak köpeği olduğu için acınası haldedir. Bunu gören kişi sonsuz merhametli ise her iki köpeği de beslemek gibi bir karar verebilir. Eğer adil ise uysal köpeği besler ve saldırgana tekme atar(cezalandırma ve ödül sistemi). Böyle bir adalet karşısında sonsuz merhametten bahsedemezsiniz: her ikisi de aç olduğu için merhamet edilesi durumdadır. Adalet sağlanır ve ceza,ödül sistemi gerçekleşirse bu sonsuz merhamet olmadığı anlamına gelir. Çünkü merhamet edebileceğin saldırgan bir köpeğe merhamet etmemişsindir.

Şimdi Tanrı bakımından düşünürsek iyi bir insanın merhamet edilesi bir yanı yoktur. Çünkü zaten iyidir ve cennete gidecektir. Merhamet cehenneme gidecek kişiler için düşünülmelidir. Bir müslüman ve bir ateist düşün şimdi ve ikisi de kötülük yapacağı için cehenneme gidecek olsun. Her ikisi de merhamete muhtaçtır çünkü ikisi de cehennemliktir. Tıpkı köpek örneğinde uysal olanı doyurmuş ve saldırgan olanı bırakmış bir kişi sonsuz merhemete sahip değilse aynı derecede kötülük yapmış müslüman ve ateistin arasında müslümana merhamet edip cezasını çektikten sonra cennete atan ama ateisti sonsuza kadar cehennemde tutan bir tanrı sonsuz merhametli değildir.


>Ayet uyduruyorsun.Bu verdiğin üç ayetin hiçbirinde ''sonsuz merhamet'' ifadesi geçmiyor ! Bakara 54 ve bakara 160'ta Kesinlikle ''SONSUZ merhamet'' diye bir ifade geçmiyor. Bu iki ayette de ''tevvâbur rahîm'' ifadesi geçiyor. Ve bu da ''tevbeleri kabul eden ve rahim (merhametli) olan'' anlamına geliyor. A'raf suresinin 156. ayetinde ise ''rahmeti geniştir/her şeyi kuşatır'' ifadesi yer alıyor. ''sonsuz'' ifadesini ayetin arapçasını bırakın meallerde bile geçmiyor. Allah sonsuza kadar merhamet sahibidir fakat sınırsız/sonsuz bir merhamete sahip değildir. Bu ikisi birbirinden farklıdır!! Eğer sınırsız/sonsuz bir merhamete sahip olsaydı cehenneme gidecekleri de cennete koyması gerekirdi. Fakat daha önce de bahsetmiş olduğumuz gibi Allahın merhameti Allahın adaleti ile orantılıdır. Eğer herkes cennete gitseydi Allah adil olmazdı. Eğer Kuranda sonsuz/sınırsız bir merhamet yazsaydı herkesin cennete gitmediği için çelişki olurdu. Fakat böyle bir şey yazmadığı için çelişki yoktur.

 Ayet uydurduğum falan yok. Aldığım mealler Yaşar Nuri Öztürk'ün mealleridir. Kendi kafamdan uydurmuyorum hiç bir şeyi:Buradan aldığım yere bakabilirsiniz
"Her şeyi kuşatan rahmet" kelime grubundan Allahın merhameti sonsuzdur anlamı çıkar. Her şeyi kuşatan rahmet nasıl sonlu,sınırlı olabilir?Sonlu olduğunu düşünürsek bile bu rahmet beni de dinsizleri de yahudileri hristiyanları da kuşattığı için yazıyla herhangi bir çelişki yaratmayacaktır.
Bir de "Besair-ul Kur'an" tefsirine göz atalım isterseniz:
" Rabbimiz Rahmân’dır. Kullarına karşı rahmeti, merhameti sonsuzdur. Kullarına karşı o kadar merhametlidir ki Rabbimiz, Rasû-lullah Efendimizin bir hadisinin beyanına göre “rahmet sıfatını yüz parçaya bölmüş, onlardan sadece bir tanesini yeryüzüne indirmiş, insan, hayvan ve diğer mahlukâtı arasında dağıtmış, geri kalan 99 parçasını da yarın cennette mü’min kullarına işletmek üzere kendi yanında saklamıştır.” (Burda tabiki Allahın dünyadaki merhametten 99 kat fazla olduğu anlatılmak istenmiyor. Sadece merhametin sonsuzluğuna vurgu yapılıyor. Hayal bile edemeyeğiniz kadar anlamı verilmek isteniyor. Buna tefsirin başındaki merhameti sonsuzdur ibaresinden anlayabiliriz.)

Yazının başında da belirttiğim gibi rahman sıfatı sadece Allah için kullanılmıştır. Allah'ın sıfatlarını nasıl ele almak gerekir? Sonsuz, sınırsız bir tanrının merhametinin sınırlı olması (adaletle sınırlandırılması) ne derece mantıklıdır? Sadece sonsuzdan beri varolan merhametten bahsetmiyorum, islam inancında Allah sonsuzdan beri varolduğu için zaten merhameti de sonsuzdan beri varolmak zorundadır aynı zamanda bu inançta Allah sonsuz, sınırsız olduğu için merhametinin sınırı olması kendi içinde ayrı bir çelişki yaratacaktır. Allahın merhameti sınırlıdır demek Allahı sınırlandırmaktan ileriye gidemez. 

Allahın merhameti adaleti ile orantılıdır demişsiniz fakat  Müslüman olmayan herkesin sonsuza kadar cehennemde yanması, sonsuz acılar çekmesi yaptıkları iyiliklerin karşılıksız kalması ve yine cehenneme gitmeleri Allahınadaletini gayet iyi gösteriyor. Merhameti de bunula orantılı olsa gerek.

Kur'an'ın arapçasını ele aldığımız zaman Allahın merhametinin doğrudan sonsuz çıkmaması yazıyı haksız yapmayacaktır. Sonsuz yerine her şeyi kuşatan ifadesi de yeterlidir.  Nitekim yukarda da tefsirden yola çıkarak açıkladım ve eğer Allahın merhameti sonsuz değilse bunun doğuracağı sonuca da değindim.Her şeyi kuşatan merhametin de sınırlı olamayacağı barizdir. Sınırlı olsa bile her şeyi kuşatan merhametin ateistleri, dinsizleri, gayrimüslimleri kuşatmaması yeni bir çelişki doğuracaktır.

>Einstein örneğinde birbirine zıt şeyleri kıyaslıyorlar halbuki bahsetmiş olduğumuz merhamet ve adalet birbirine zıt değildir. Biri hem merhametli hem adaletli olabilir fakat biri einstein örneğindeki gibi hem bilgili hem bilgisiz olamaz. 

Yanlış! Bir kişi hem merhametli hem adil olabilir ve aynı zamanda hem bilgili hem bilgisiz de olabilir. Bir kişi X konusunu bildiği için bilgili Y konusunu bilmediği için bilgisiz olabilir. Asıl üstünde durulan konu bir kişinin hem sonsuz bilgili hem de bilgisiz olamayacağı gibi hem sonsuz merhametli hem de adil olamayacağıdır. Yani örnekte her hangi bir yanlışlık yok.

 

9 yorum:

  1. Verdiğim örneği iyi analiz edemediğinizi varsayıyorum. Bakın öğretmen her iki öğrenciye hak ettiği notu verirse adil olur fakat her ikisini de aynı notu verirse bu sefer (size göre) merhametli olur ve adil olmaz. Şimdi önce bir analizi iyi yapalım. Merhamet nedir? Tıpkı şefkat gibi bir acıma duygusu değil midir? Acırsın ve merhamet gösterirsin. Peki sizce daha en başında çalışırsa veya saygılı olursa dersten geçeceği söylenmiş bir öğrenci çalışmamış ve öğretmenine olan saygısını da korumamış ise acınacak halde midir? Kendimce cevaplayayım ben olsam böyle birine acımam. Çok geçerli sebeplerinin olması lazım. Niye çalışmadın diye sorunca çok geçerli bir cevap vermesi lazım ki acınacak bir durumu olsun. Diğer çocuk bütün sene çalışmış, ama başarısız olmuş derslerinde. Ben açıkçası ona acırım, kişisel olarak. Yani şurada merhameti tek taraflı düşünmesek belki de anlamamız kolaylaşacak. Merhamet edilesi bir durumun oluşması için gerçekten acınası halde olması gerekir kişinin. Yaramaz olan öğrencinin acınacak ne tarafı var? Bilerek ve isteyerek saygısız ve yine isteyerek çalışmamış. Allah(c.c.)'ın merhametinden bir şey eksilmez bu durumda, çünkü merhamet edilecek bir durum yoktur.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. >Merhamet nedir? Tıpkı şefkat gibi bir acıma duygusu değil midir? Acırsın ve merhamet gösterirsin. Peki sizce daha en başında çalışırsa veya saygılı olursa dersten geçeceği söylenmiş bir öğrenci çalışmamış ve öğretmenine olan saygısını da korumamış ise acınacak halde midir? Kendimce cevaplayayım ben olsam böyle birine acımam... Şurada merhameti tek taraflı düşünmesek belki de anlamamız kolaylaşacak. Merhamet edilesi bir durumun oluşması için gerçekten acınası halde olması gerekir kişinin. Yaramaz olan öğrencinin acınacak ne tarafı var? Bilerek ve isteyerek saygısız ve yine isteyerek çalışmamış. Allah(c.c.)'ın merhametinden bir şey eksilmez bu durumda, çünkü merhamet edilecek bir durum yoktur.

      Onun acınacak halde olması neyi değiştirir? Sonsuz merhametten bahsediyoruz, ilk olarak bunu kavramanız gerekir. Sonsuz merhmaet = sonsuz acıma duygusu... Ona ceza vermesi ona acımadığı anlamına gelir. Ona acımıyorsa acımayan kişinin merhametinin sonsuz olmadığı anlamına gelir. Siz böyle birine acımazsınız, ben de acımam ama es geçtiğiniz konu bizim merhametimizin sonsuz olmadığıdır. Ancak sonsuz merhamete sahip olmayan bir güç bazı şeylere acımayabilir. Bahsettiğim mesele tam da budur. Eğer merhamet etmezse merhametinden bir şey eksilmez ama sonsuz merhamete sahip ve rahmeti her şeyi kuşatan bir güçten bahsediyorsak merhamet etmesi için kişinin acınası bir durumda olmasına gerek yoktur. Eğer acınası durumda olmayan birine de acımazsa bu sonsuz merhamet sahibi olan aslında sonsuz merhamete sahip olmadığı ve rahmetinin her şeyi kuşatmadığı anlamına gelir.

      Sil
    2. "Onun acınacak halde olması neyi değiştirir?" Şunu değiştirir; kişi acınacak halde değilse nasıl acıyabilirsiniz? Örnek vermek gerekirse, zengin bir iş adamı düşünün. Ona zengin olduğu için acıyabilir misiniz? Acıyamazsınız, çünkü acınacak durumda değildir. Allah(c.c.) tarafından baktığımız da da şu kulum çok zengin ona zengin olduğu için merhamet edeyim demesi gibi bir durum çıkar ortaya. Acınacak halde olmayana merhamet edilemez bu benimle veya sizinle ilgili bir durum değil. Ortada merhamet edilecek bir olay yoktur. Bunun sonsuz merhamet ile de bir alakası yok. Merhamet olayının vuku bulması için kişinin acınacak halde olması bir şarttır. Evcil ve sahibi zengin bir köpekle bir sokak köpeğinden evcil ve zengin sahibi olan köpeğe acımak gibi bir durumdan bahsediyorsunuz. Acımak eylemi bu durumda nasıl gerçekleşebilir ki?

      Sil
    3. >Acınacak halde olmayana merhamet edilemez bu benimle veya sizinle ilgili bir durum değil. Ortada merhamet edilecek bir olay yoktur. Bunun sonsuz merhamet ile de bir alakası yok. Merhamet olayının vuku bulması için kişinin acınacak halde olması bir şarttır. Evcil ve sahibi zengin bir köpekle bir sokak köpeğinden evcil ve zengin sahibi olan köpeğe acımak gibi bir durumdan bahsediyorsunuz. Acımak eylemi bu durumda nasıl gerçekleşebilir ki?

      Yazımın başında bunu yazmışım dikkat ederseniz: R-H-M kökünden türeyen Rahman kelimesi kullanılmaktadır Kuranda. ve 57 defa geçer. Sadece Allah için kullanılır. "Merhamet eden, bağışlayan" anlamına gelir.
      Sizin verdiğiniz örnek ile merhamet örneği birbirini tutmuyor. Sizin ki şuna örnek gösterilebilr: Çok çok iyi bir insan düşünün. Bu adamın bağışlanaya ihtiyacı yoktur çünkü bağışlanası bir olay yapmamıştır. Bahsettiğiniz evcil köpek ve sokak köpeği örneği de buraya çıkar. Bir iyi bir kötü insan arasında iyi insan bağışlanmaz ve bu da sonsuz merhametli bir tanrı ile çelişmez burda sorun yok ama kötü kişi bağışlanası bir hareket yapmıştır. Bağışlayıp bağışlamamak kişiye bırakılır ama sonsuz rahmet sahibi gücü düşünürsek bağışlamak zorundadır. Yine köpek örneği üzerinden gidersek bağışlanabilecek, acınacak iki köpek düşünelim: İkisi de sokak köpeği ve aç olsun ama biri uysal hiç kimseye saldırmayan biri de saldırgan sinirli olsun. İkisi de sokak köpeği olduğu için acınası haldedir. Bunu gören kişi sonsuz merhametli ise her iki köpeği de beslemek gibi bir karar verebilir. Eğer adil ise uysal köpeği besler ve saldırgana tekme atar(cezalandırma ve ödül sistemi). Böyle bir adalet karşısında sonsuz merhametten bahsedemezsiniz: her ikisi de aç olduğu için merhamet edilesi durumdadır. Adalet sağlanır ve ceza,ödül sistemi gerçekleşirse bu sonsuz merhamet olmadığı anlamına gelir. Çünkü merhamet edebileceğin saldırgan bir köpeğe merhamet etmemişsindir.

      Şimdi Tanrı bakımından düşünürsek iyi bir insanın merhamet edilesi bir yanı yoktur. Çünkü zaten iyidir ve cennete gidecektir. Merhamet cehenneme gidecek kişiler için düşünülmelidir. Bir müslüman ve bir ateist düşün şimdi ve ikisi de kötülük yapacağı için cehenneme gidecek olsun. Her ikisi de merhamete muhtaçtır çünkü ikisi de cehennemliktir. Tıpkı köpek örneğinde uysal olanı doyurmuş ve saldırgan olanı bırakmış bir kişi sonsuz merhemete sahip değilse aynı derecede kötülük yapmış müslüman ve ateistin arasında müslümana merhamet edip cezasını çektikten sonra cennete atan ama ateisti sonsuza kadar cehennemde tutan bir tanrı sonsuz merhametli değildir.

      Daha iyi anlayabilmen için bu tanrı ve sonsuz merhamet konusunu şu soru yeterli olacaktır bence: Günahlar mı sonsuzdur tanrının merhameti mi?

      Sil
    4. kesinlikle katılıyorum yazdıklarınıza ve sizi çok doğru buldum,ince düşünülmüş.Teşekkürler yazınız için

      Sil
    5. Öncelikle şunu belirteyim ben müslüman ya da ateist değilim. Yazılanları büyük bir dikkatle ve merakla takip ediyorum. Pek çok konuda, hatta her konuda haklı olduğunuzu savunabilirim. Gelgelelim ki bu yazınızda aklıma takılan şöyle bir soru var. Göstermiş olduğunuz ayeti kopyalarsak,
      "Kullarına karşı rahmeti, merhameti sonsuzdur."
      kısmını kalınlaştırmışsınız. Kulun anlamı Allah'a ibadet eden, yani Müslüman olan demek değil midir? Yoksa yarattığı her varlık kul olarak mı nitelendiriyor? Şayet durum yalnızca ibadet edenler ise bu durumda merhametinin sonsuzluğu da ona ibadet edenlere karşıdır, demek olmuyor mu?

      Sil
    6. "Kul" ifadesi genel anlamıyla tüm insanlar için kullanılmıştır. Çünkü her insan yaratılmaları cihetiyle Allah'ın kuludur. Kur'an'da ve hadiste bütün insanlar, hatta bazan diğer varlıklar  için kullanılıyorsa da daha çok “mü'min” mânasına gelmektedir.

      Enam18:O, kullarının üstünde mutlak hâkimiyet sahibidir. O, hüküm ve hikmet sahibidir, (her şeyden) hakkıyla haberdardır.

      Allah sadece ona ibadet edenlerin değil tüm her şeyin hakimidir islam inancında ve bu sureden de kulların üzerinde mutlak hakimiyet sağladığı çıkıyor her şey= kul anlamı çıkar burdan

      Mumin85: Fakat azâbımızı gördükleri zaman inanmaları, kendilerine fayda vermedi. Bu, Allah’ın kulları hakkında eskiden beri yürürlükte olan kanunudur. İşte orada inkârcılar hüsrana uğradılar.

      Burda da inkarcılar kul olarak görülmüş.

      Araf194: Allah’ı bırakıp tapındıklarınızın hepsi sizin gibi (yaratılmış) kullardır. Eğer doğru söyleyenler iseniz, haydi hemen onları çağırın da size cevap versinler (duanıza icabet etsinler).

      Bu ayetin tefsirine bakacak olursak:
      "Demek ki insanların putlaştırdıkları, hayatlarında söz sahibi kabul edip kendilerine bel bağladıkları varlıkların tamamı Allah’ın kuludur. tâbi tanrılaştırılan bu varlıklar her zaman taştan tunçtan olmayabilir. Bazen da insanlar putlaştırılır, kurumlar, müesseseler putlaştırılır. Allah diyor ki bunların hepsi güçsüzdür hepsi kuldur." (Besairul Kur'an)

      Yani kulun anlamı yaratılan her şey oluyor. Putlar, Kafirler, Müminler hepsi Allahın kulu olarak görülüyor.

      Yanılıyor olma ihtimalimi göz önünde bulunarak bahsettiğin gibi düşünüyorum. Nasıl bir tanrıdır ki sadece kullarına sonsuz merhametli olsun da ayrımcılık yapsın. Bu bir Tanrıya yakışır bir hareket mi? Bu tembel ama yalaka bir öğrencinin sınıftan geçip, çalışkan ama öğretmene yalakalık yapmayan birinin sınıfta kalmasına benzer. Her iki ihtimalde de görüş çıkmaza girer


      Sil
  2. alfa centauri demiş ki : "Merhamet nedir? Tıpkı şefkat gibi bir acıma duygusu değil midir?" hayır değildir. Şefkat ve merhamet farklı şeylerdir. Şefkat beşere mahsustur, merhamet ise Allah' a özgüdür. Peki sen Allah' ın merhametini sorguluyorsun ama yaratıcıya bu kadar kin gütmene rağmen seni yok etmemesi, burada bunları yazman nasıl mümkün oluyor? Birisi senin aleyhinde böyle bir sayfa açsa ve iftiralar atsa, bu kadar eleştirseydi hırsından eminim zarar verirdin.Belki öldürürdün.. Ama o yapmıyor.

    YanıtlaSil

  3. Sn. Alfa Centauri
    Buradaki bir çok yorumunuza katıldığımı söyleyebilirim. Sünni dinine mensup kişilere güzel bir eleştiri mahiyetinde bir yazı olmuş.

    Kur’an’da geçen bazı kelimelerin bu gün de müslümanlar tarafından kullanılıyor olması, bunların herhalde doğru kullanıldığı manasına gelmiyor.
    Lisan (ve dolayısıyla düşünce ve inançlar) kendi haline bırakıldığında bozulmaya uğrar. "Ebed","huld","ABaDa" kelimeleri kuranda "sonsuz" anlamına geldiğine dair net bir delil var mı? Bu kelimeleri analiz ettiniz mi?

    Bugün maalesef bir müslümüan mezhep bataklığının kör savunucusı durumda. Pakistanda adamın biri arkadaşına nuska bidatir dediği için öldürüldü.

    Bugün bir çok şii/sünni mezhepçiler bu adam gibi hurafeleri din sanıyor ve savunuyor. ( örnek:yanlış şefaat anlayışı,kabir azabı,recm,boşanma, peygamberimizin kuran dışındaki mucizeleri,yanlış anlaşılan huri vb.sonsuz cehennem)

    Öncelikle sizi bir nebzede olsa ikna edebilmek için şunu söylemeliyim ki bu görüş ilk defa dillendirilmiyor.Yani bu çelişkiyi görüpte cennet/cehennem sonsuz olamaz demiyorum.

    Hz. Ebubekir'in, Hz. Ömer'in, Hz. Abdullah b. Mes'ud başta olmak üzere bir çok sahabe cehennemin sonsuz olmadığını rivayet etmiştir.(bkn. Hadi'l-Ervah İla Biladi'l-Efrah)

    Yanlış anlamayın rivayetleri bu görüşün ilk defa dillendirilmediğini söylemek için yazdım hadis diye nakledilen bir çok saçma rivayetlrein dinde hüküm kaynağı olmadığı gibi bu rivayetlerde benim için hüküm kaynağı olamaz.bak. 4:105.Ayet

    Kuranda bugün bir çok çelişki bulabiliyoruz bunun önemli bir kısmını mezheplerin kendi görüşlerini kurana söyletmeye çalışmasından dolayı (örnek:nasih mensuh,kürtaj, peygamber helal,haram koyabilir,kabir azabı, peygamberimiz okuma yazma bilmiyor vb)

    Burada kelimelerin anlamlarını analiz etmeyeceğim, kasas 28:88 "...O'nun varlığı hariç her şey yok olmaya mahkumdur..." bu ayete göre Allah'tan başka herşey yok olacak öyleyse nasıl olurda sonsuz cennet/cehennemden bahsedebilriz ? Bu bir çelişki değil mi?

    Kelimelere farklı bir mana yükleyenler için bu bir çelişkidir. Şunlarada göz atmanızı fayda var.

    https://www.youtube.com/watch?v=YkxTlC0GQtk

    http://19.org/tr/cehennem/


    YanıtlaSil