Tatlısu
müslümanlarını çoğumuz duymuştur. Yaşamımızın her anında
karşımıza çıkan kişiler olmuşlardır onlar. Bu kişiler
dinlerini olduğu gibi değil de, değiştirerek, keyiflerine göre
yontarak ve cımbızlayarak kabul ederler. Kutsal kitaplarını dahi
okumamış olan bu kesim genelde "Ya varsa?" diyerek inanan
kesimdir. Şiddet içeren bir hadis götürdüğünüzde hadis
inkarcılığına, şiddet içeren bir ayet getirdiğinizde "Arapçada
öye yazmıyor!" önermesine sığınırlar. Kutsal kitaplarını
kendi dillerinden okuyup uygulayan araplar gerçek müslüman
değildir de sadece kendileri gerçek müslümandır...
Tüm
bu müslümanlara "tatlısu müslümanı" diyoruz. Dilimize
öyle yapışmış bir kere. Fakat bu yazımda sizi şaşırtıp bu
kesimden değil de farklı bir kesimden bahsedip onları
eleştireceğim: Tatlısu Dinsizleri...
Kendileri,
oldukça yeni oluşan bir kesmi ifade ederken kullanılırlar.
Türkiyede Karikateist sayfası ile beraber dinsizlik çok büyük
kesimlere ulaştı. O kadar fazla ki ateistler arasında da ciddi
entelektüel bölünmeler gerçekleşti. Size karşı eleştireceğim
kesim ise birazdan da farkedebileceğiniz üzere, ateistim
bağnazları... Bu yazıyı bir nevi yeni ateistlere öneri yazısı
olarak görebilirsiniz. Çünkü bu yeni akım büyüyerek geliyor ve
gerçekten de yanında ciddi problemler getirecek gibi duruyor.
İşte
yeni/genç ateistlere önerilerim ve onlara karş eleştirilerim:
1-
Ateist olmak için Kuran'ı okumak veya diğer dini metinlerin
hatasını görmek yeterli değildir. Çoğu zaman yeni ateistler
kendilerine neden ateist oldukları sorulduğunda "Kuranı
okudum ateist oldum" gibi bir cevap verebiliyorlar. Buna çok
şahit oldum. Fakat bir dini metnin reddedilişi yalnızca dinin
yanlışlığını ve o dindeki tanrının olmayışını
gösterebilir. Bunun dışında çok sayıda tanrı modeli öne
sürülebilir. Bir ateist tanrıları reddeder, sadece dinleri değil.
Örneğin Kurandan bağımsız tanrı modellerine ne denilebilir? Bir
deist tanrı modelne inanmayışını ateist sadece Kuran'ı
sorgulamasıyla nasıl açıklayacaktır? Bunu sadece dini metinleri
okuduktan sonra "ben ateist oldum" diye böbürlenen kesime
söylüyorum. Dini metinleri okumak bir kişinin ateist olmasına
doğrudan sebebiyet vermez, vermemelidir...
Ateist
olmak çok daha kompleks bir araştırma gayretine girmek demektir.
Tanrı konusu yalnızca dinlerle değil aynı zamanda kozmolojiyle,
felsefeyle, biyolojiyle ve tüm bilim dallarıyla alakalı bir
konudur. O zaman nasıl yalnızca dini reddederek, tanrıyı da
reddeden kesim bu kadar çoktur ki? Eğer kendinize ateist diyorsanız
dinlerden bağımsız tanrı modellerini de incelemeli ve onların da
mantıksızlığını kabul etmelisiniz. "Neden ateistsin?"
sorusuna "Kuranı okuduğum için." cümlesi sadece
başlangıç oalbilir. Bu cümle dinleri nasıl reddettiğinizi
gösterecektir, tanrıyı reddedişinizi değil. Nitekim kutsal
kitabı okuyup, dinleri reddedip tanrıya inanan kişiler de vardır.
O halde bu sorunun cevabı (neden ateistsin) yalnızca dinlerin
reddedilişinden geçmemelidir.
2-
Bu madde tüm günümüz gençlerini kapsayan bir madde olacak.
Okumama sevdası veya okuma üşengeçliği... Uzun bir yazı
gördüklerinde "Özet geç admin" diyen, bir kitabı
karıştırıp resim var mı yok mu diye bakan, eline kitabı dahi
almayan kişilerden söz ediyorum.
Eğer
gerçekten ülkenin cahillikten ve cahillerden çektiğinin
farkındaysanız dediğimin önemine daha fazla varacaksınızdır.
İnsanlar okumuyorlar. Okumayınca bilgilenmiyorlar. Bilgilenmeyince
cehalet ortaya çıkıyor. Cehalet tüm insanları etkileyen bir
sorun haline geliyor. O halde sorunun kilit noktası olarak okuma
alışkanlığı kazanmaya çalışın. Elbette hepinizin eğlenmeye
de ihtiyacı var. Gülün, kahkaha atın, sosyal aktivitelerde
bulunun, gezin, dolaşın ama kitap da okuyun. Muhakkak
ilgilendiğiniz bir konu vardır. Kimi felsefe sever kimi aşk, kimi
gerilim sever kimi populer bilim; ama mutlaka herkesin okuyabileceği
bir şeyler vardır. Sizin yapacağınız tek şey, o ilgilendiğiniz
konuyu bulup onunla ilgili okuma listesi çıkarmak ve günde en az
30 dk okumak. Bunu yapmanız o kadar zor değil diye düşünüyorum.
Zira
kendine "sorgulayan" "karanlıkları yenen"
"zincirleri kıran" diyen onlarca ateist 4-5 paragraflık
metni bile okumuyor. Eee siz daha okuma üşengeçliği tabusunu
yıkamamışsınız, ne sorgulamasından ne karanlığı aşmasından
bahsediyorsunuz?
3-
Dindarlara bakarak bir dinin yanlış olduğuna karar veremezsiniz.
Bir imam gidip hırsızlık yapmış, birkaç genç tartışma
grubunda "İşte islamiyet bu" diyor. Bu kadar büyük
mantık hatası olabilir mi? Bir kişinin yaptığını doğrudan
dine yükleyemezsiniz. Bir imam hırsızlık da yapar, yardım da.
Bir ateist kötülük de yapar iyilik de... Kişilerin hareketleri
bağlı oldukları düşüncelerden bağımsız olarak
değerlendirilmelidir. Çıkıp birinin "X kişisi ateisttir. X
adam öldürmüştür. Dolayısıyla ateizm adam öldürmek demektir,
ahlaksızlıktır. İşte ateizm bu" demesindeki mantık
hatasının aynısını ılıman ateistler de yapmaktalar.
Ben
de dindarlar üzerinden çok sayıda eleştiride bulundum. Ama şu
ana kadar ben ve birçok arkadaşım bu konuda çok yanlış
algılandık. Evet biz de dindarlar üzerinden eleştiri yapıyoruz
fakat yaptığımız eleştiri şu şekilde "Günümüzde ve
geçmişte dünyaya en çok dindarlar zarar vermiştir. Bu oran
kişilerin dine bağlanmaları ile orantılı şekilde olmuştur. Bir
kişi dine ne kadar çok bağlanmış ve iman etmişse insanlara çok
sayıda zararı dokunmuştur. İntihar bombacılarından haçlı
seferlerine kadar dünyaya en çok zararı dokunanlar din adına
yapılan ve işlenen suçlardır. Dolayısıyla din en büyük
sorunlardandır ve ancak dindarların dinlere bağlanması
engellenirse iyi bir dünya elde edebiliriz. Bizler daha iyi yarınlar
ve daha iyi bir dünya istiyoruz dolayısıyla dinlerle bilgisel bir
savaş içerisindeyiz. "
Bu
tür bir argüman kabul edilebilirdir ve bir ateistin takındığı
tavır bu şekilde olmalıdır. Dindarların yaptıkları dine değil
dinin toplum üzerindeki etkisine delil olabilir. Bir ateist de
olaylara bu şekilde yaklaşmalıdır. Ve ya yukarıdaki argümanı
şu şekilde değiştirebilir:
1-
X kişisi kötülük yapmıştır
2-
X kişisi bu kötülüğü din adına yapmıştır.
3-
Dolayısıyla din toplum üzerinde zararlı etkilerde bulunmaktadır.
4-
O halde din engellenmelidir
Bu
şekilde br argüman bizzat dinin yanlışlığına yapılmış bi
argüman değildir ve kişinin neden dini reddettiğine dair bir
koşul oluşturmaz. Bu önermeyi kullanmak isteyen ateist "hırsızlık
yapan imam" örneğinde ancak imam hırsızlığı din adına
yapmışsa, örneğin Allah'ın ona böyle bir şey emrettiğini
iddia ederek yapmışsa kullanabilir. Peki bir kişi dini reddeşini
kişiler üzerinden yapabilir mi? Elbette yapabilir. Fakat yukarıdaki
gibi "Bir müslüman kötülük yaptı dolayısıyla islaiyet
budur" diyerek değil. Şu şekilde:
1-
A kişisi insan öldürmüştür.
2-
A kişisi bu hareketini kutsal kitabından ve dininin kaynaklarından
yararlanarak yapmıştır
3-
Dolayısıyla A kişisinin bağlandığı din etik bir din değildir.
Bu
şekilde bir argüman ise en etkili argümandır. Örneğin bir
müslümanın pedofili olması doğrudan islamiyet ile
bağdaştırılamaz. Fakat bu kişi pedofili oluşunu dinine
bağlayabiliyorsa kişinin o hareketinden din eleştirilebilir.
Mesela pedofili kişi savunmasında "Peygamber efendimiz Aişe
annemiz ile 9 yaşında evlenmiştir. O halde bunu yapmamda bir
problem yok" derse kişinin yaptığı bu hareketten din
eleştirilebilir. Yani dindarlardan yola çıkarak din
eleştirdiğinizde iki şeye dikkat etmeniz gerekir
a)
Kişi bu hareketi din adına mı yapmıştır?
b)
Kişi bu hareketini dini bir metine ve kaynağa dayandırabiliyor
mudur?
Bu
sorulardan sonra dindarlar aracılığıyla din eleştirilebilir.
Aksi takdirde oldukça karşılaştığım o eleştiriler boşunadır
ve kişiler üzerinde etki bırakmamalıdır
4-
Kendini ateist olarak tanımlayan gençlerin en büyük sorunu ise
yeterince sorgulamamış oluşlarıdır. Kendilerine her ne kadar
sorguladıklarını söyleseler bile aslında yeterince bilgisi ve
araştırması olmayan o kadar çok kişi bulunmaktadır ki, haddi
hesabı bulunamaz. Örneğin henüz tanrının varlığına dair
argümanların zerresini bilmeyen ateistler vardır. Ateist
argümanları hiç duymamış olan gençlere rastladım. O kadar ki
bundan kısa bir süre önce bir ateist arkadaşla tanıştım ve
kendimi müslüman olarak gösterdim. Kısa bir tartışmaya girmem
sonucunda aslında hiç bilgisi olmadığını farkettim ve ona
tanrının doğruluğunu kabul ettirecek noktaya geldim (daha sonra
sohbetlerimizde elbette kendi sunduğum argümanları çürüttüm).
Kişiler
o kadar ki daha dünyanın en ünlü ateist filozoflarını ve
bilimadamlarını bilmiyorlar. Richard Dawkins'i, Stephen Hawking'i,
Lawrence Krauss'u, Daniel Dennet'ı, Sam Harris'i, Lewis Wolpert'ı
bir kenara bırakın adamların Kerem Cankoçak'tan Sevan
Nişanyan'dan bile haberleri yok. Kişilere Kelam Kozmolojik Argümanı
soruyorum susuyorlar. İnce Ayar argümanından bihaberler.
Descartes'in ontolojik argümanını duymamışlar.
Sizler
tüm ateist ve inançlı kişilerin fikirlerini görmeden nasıl
görüşünüzü seçmekte karar verebilirsiniz, anlayamıyorum. Eğer
kendinize ateist diyecekseniz bu ünvanın hakkını vermeli ve belli
konularda araştırma yapmalısınız. Hiç araştırma yapmayan
kesimden bahsediyorum. Bırakın inançlıların argümanlarını,
ateist argümanları bile bilmeyenler var. Kötülük problemini,
gizlilik sorununu, tanrı paradokslarını bilmeyenler var.
Lütfen
beni yanlış anlamayın. Amacım kimseyi küçümsemek değil. Kimse
annesinin karnından bu argümanları bilerek çıkmadı. Fakat
araştırabilirsiniz. İnternete biraz da bu tür argümanları
araştırmak için girebilirsiniz. Benim bu yazım bir sitem değil
öneri yazısıdır ve kendimi yüceltmek için bunu yazmıyorum,
amacım kişilerin kendini ateist olarak nitelendiyorlarsa bu konu
üzerinde araştırma da yapmalarıdır.
5-
Şu an için aklıma gelen son eleştiri ise büyük çoğunluğun
dindarları küçümseyişidir. "Dindarlar dar kafalıdır,
sorgulamazlar, aptaldırlar bitti." gibi sığ bir düşünce
bazı kişilerde bulunuyor. Oysa günümüz dindar din felsefecileri
arasında çok iyi felsefeciler bulunur. Dindarları küçümsemek
oldukça hatalı bir önyargı. Alvin Platinga, William Lane Craig,
Robin Collins, John Lennox, Caner Taslaman, Enis Doko gibi çok
sayıda entelektüel inançlı sayabilirim. Dolayısıyla sandığınız
gibi dindarlık her zaman cehaleti yanında getirmez. Evet çoğu
zaman içiçedirler ama her zaman değil. Bu nedenle tartışma
programlarında kişilerin dinlerine göre değil de düşüncelerine
göre onları yargılarsanız daha hoş olacağını düşünüyorum.
o zaman muhammed in 9 yaşında ayşeyle ilişkisini niye kötülüyorsun?
YanıtlaSilmuhammedin yaptığı her davranış dinin içindedir. biz onlara hadis diyoruz ve dini eleştirirken hadislerden de yararlanabiliriz ve hadisler sayesinde doğrudan dini eleştirebiliriz. dindarların yaptıklarından kastım muhammedin yaptıklarını içine almaz çünkü muhammedin yaptığı her şey islam olarak geri dönmektedir
Silüstelik yazıyı düzgün okursanız şu ifadeleri aynen görebilirsiniz:
Ben de dindarlar üzerinden çok sayıda eleştiride bulundum. Ama şu ana kadar ben ve birçok arkadaşım bu konuda çok yanlış algılandık. Evet biz de dindarlar üzerinden eleştiri yapıyoruz fakat yaptığımız eleştiri şu şekilde "Günümüzde ve geçmişte dünyaya en çok dindarlar zarar vermiştir. Bu oran kişilerin dine bağlanmaları ile orantılı şekilde olmuştur. Bir kişi dine ne kadar çok bağlanmış ve iman etmişse insanlara çok sayıda zararı dokunmuştur. İntihar bombacılarından haçlı seferlerine kadar dünyaya en çok zararı dokunanlar din adına yapılan ve işlenen suçlardır. Dolayısıyla din en büyük sorunlardandır ve ancak dindarların dinlere bağlanması engellenirse iyi bir dünya elde edebiliriz. Bizler daha iyi yarınlar ve daha iyi bir dünya istiyoruz dolayısıyla dinlerle bilgisel bir savaş içerisindeyiz. "
Bu tür bir argüman kabul edilebilirdir ve bir ateistin takındığı tavır bu şekilde olmalıdır. Dindarların yaptıkları dine değil dinin toplum üzerindeki etkisine delil olabilir. Bir ateist de olaylara bu şekilde yaklaşmalıdır. Ve ya yukarıdaki argümanı şu şekilde değiştirebilir:
1- X kişisi kötülük yapmıştır
2- X kişisi bu kötülüğü din adına yapmıştır.
3- Dolayısıyla din toplum üzerinde zararlı etkilerde bulunmaktadır.
4- O halde din engellenmelidir
Bu şekilde br argüman bizzat dinin yanlışlığına yapılmış bi argüman değildir ve kişinin neden dini reddettiğine dair bir koşul oluşturmaz. Bu önermeyi kullanmak isteyen ateist "hırsızlık yapan imam" örneğinde ancak imam hırsızlığı din adına yapmışsa, örneğin Allah'ın ona böyle bir şey emrettiğini iddia ederek yapmışsa kullanabilir. Peki bir kişi dini reddeşini kişiler üzerinden yapabilir mi? Elbette yapabilir. Fakat yukarıdaki gibi "Bir müslüman kötülük yaptı dolayısıyla islaiyet budur" diyerek değil. Şu şekilde:
1- A kişisi insan öldürmüştür.
2- A kişisi bu hareketini kutsal kitabından ve dininin kaynaklarından yararlanarak yapmıştır
3- Dolayısıyla A kişisinin bağlandığı din etik bir din değildir.
Bu şekilde bir argüman ise en etkili argümandır. Örneğin bir müslümanın pedofili olması doğrudan islamiyet ile bağdaştırılamaz. Fakat bu kişi pedofili oluşunu dinine bağlayabiliyorsa kişinin o hareketinden din eleştirilebilir. Mesela pedofili kişi savunmasında "Peygamber efendimiz Aişe annemiz ile 9 yaşında evlenmiştir. O halde bunu yapmamda bir problem yok" derse kişinin yaptığı bu hareketten din eleştirilebilir. Yani dindarlardan yola çıkarak din eleştirdiğinizde iki şeye dikkat etmeniz gerekir
a) Kişi bu hareketi din adına mı yapmıştır?
b) Kişi bu hareketini dini bir metine ve kaynağa dayandırabiliyor mudur?
Bu sorulardan sonra dindarlar aracılığıyla din eleştirilebilir. Aksi takdirde oldukça karşılaştığım o eleştiriler boşunadır ve kişiler üzerinde etki bırakmamalıdır
nasıl oluyorda inanmadığın bir dinin,zaten çoğu sahte olduğuna herkesce inanılan hadisler üzerinden dini kötüleyebiliyorsun?
Silkardeş. youtube ateistisin galiba. sitedeki butun ateist ce dindar tayfayi saymissin
YanıtlaSilSünnet olarak görülmesinden.
YanıtlaSilEllerinize sağlık çok güzel ve yerinde bir eleştiri olmuş.
YanıtlaSilYazını okuduktan sonra benimde bir tatlı su dinsizi olduğumu fark ettim. Aslında kuran ı ve tanrı yanılgısını okudum ama hazırcevap bir ateist olmak için neleri okumam gerekir sırasıyla söylermisin?
YanıtlaSilAynen okumamiz gereken seyleri yazabilirmisin arastirip öğrenelim
SilHepsini okuyun,üşenmeyin.
SilÇok bilgilendirici oldu teşekkürler.
YanıtlaSil17 yaşımdayım lise son öğrencisiyim bu yazını sonuna kadar okudum :
YanıtlaSilöncelikle sen ateist olurken bütün bilgileri biliyor muydun? seninde ateistliğinin ilk dönemlerinde bilgi eksikliğin yok muydu? ateistlik hakkında gelişmiş olgun bir seviyeye ulaşmak sadece istek ve zaman meselesidir bu bir. ikincisi ben de bu karikateist sayfası sayesinde ateist oldum ve şuan bilgi eksikliğim olduğunu biliyorum ama ne kadar şey bilsem bile 50 yaşındaki bir profesör gibi düşünemem bazen insan 17 yaşında gibi düşünür eksiklerim var ne öneriyorsun? hangi kitapları okuyayım ? hangi argümanları öğreneyim ? sen bana sürekli tavsiye ver
ayrıca dedin ya ateist bilgisiz bir çocugu susturdum diye benlede tartışmanı beklerim bakalım ne kadar bilgiliyim :):) (diğer yazıma 17 yaşındayım diye başlayan kişiyim)
YanıtlaSilAteist olmanin sekli semali yoktur okadarda bi insan dogdu gunden beride mantgina uymuyorsa uymuyordur
YanıtlaSilHz Muhammed yada Kuran i kerim hakkinda yorum yapabilmeniz icin oncelikle insanlrin o donemki durumlarini ve davranislarini hatta butun olarak dillerini bilmeli ve daha sonra yapilanlari elestirmeye baslamali.Eger bir ayet yada hadisten yararlanarak elestireceksen o ayet yada hadisin hangi durum uzerine hangi vakitte hatta hangi psikolojik durumda indigini kisacasi her sekilde inceleyip te elestirilmeli. Bu elestirinin de tarih biliminin de temel kuralidir. İlk once bunu prensip edinmelisiniz sayin "Alfa" .okuyan bireylerin de bu yazilara elestirel bakip soyledigim kosullarda okumaya devam etmesi gerekir . saygilar...
YanıtlaSilbu konuda size katılıyorum.tarih eleştirmenleride çoğu kez aynı hataya ne yazıkki düşüyorlar
Silmesela küçük alfa genel sorular 2 adlı yazısında nisa suresi 34. ayetteki eşler arası ilişkilerdeki hoşnutsuz davranışları islamın sanıldığı gibi hoşgörü dini olmasını engeller nitelikte olduğu kanısında lakin biliyormu ki ve yeterince araştırma yaptı mı ki dönemin inanışı eşler arası ilişkileri
--aşağıdaki paragraf alıntıdır--
Cahiliye Araplarında bir çok evlilik çeşidi bulunmaktaydı.
Bunlardan bir tanesi şu idi; evlenmek isteyen kişi, istediği kadının babası veya velisine başvurarak o kadınla evlenmek istediğini söylerdi. Teklifin kabul edilmesi halinde, evlilik gerçekleşirdi.
Başka bir evlilik türünde ise; bir kadının ay hâli geçince, kocası olan kişi, “falancaya git, onunla yat ve kendisinden döl tut” derdi. Karısının o adamdan hamile olduğu anlaşılıncaya kadar, kocası o kadına el sürmezdi. Böyle iğrenç bir fiile başvurmalarının sebebi; o dönemde zina yolundan meydana gelen çocukların daha asaletli ve şerefli (!) olacağı düşüncesiydi.
Bir başka evlilik türüne gelince; bir kadın bir gecede en az dokuz kişi ile cinsel ilişkiye girerdi. Kadının hamile olduğu anlaşılınca, ilişkiye girdiği kişileri bir araya toplar ve şöyle derdi: “Ey filan, bu çocuk senindir. Hepinizin bildiği işten meydana gelen bu çocuk senindir” der ve sevdiği erkeğin ismini çocuğa takardı ve o erkek yaptığını inkar edemez ve çocuğu sahiplenirdi.
Bir diğer evlilik çeşidi de şöyleydi: Bir kısım kadınlar, kapılarının üstüne kırmızı bez asarlardı. Bu işaret gören erkekler, bu kadınların evlerine giderdi. Kadın da gireni kabul eder, reddetmezdi. Kadın temas ettiği kişilerden hamile kalınca, ilişkiye girdiği kişiler toplanır ve çocuğun kime benzediğini tespit ederlerdi. Kime karar verirlerse, o çocuk o kimseye teslim edilirdi.
Yukarıda bahsetmeye çalıştığımız evlilik türlerinin dışında, cahiliye Araplarınca gayet normal karşılanan; kadın ile erkeğin gizli dost tutmaları şeklindeki muhadene ya da hıdn nikâhı; erkeklerin mehir vermeksizin birbirlerinin kız kardeş veya üvey annelerini birbirleriyle evlendirmeleri şeklindekişigar nikâhı, eşleri karşılıklı değiştirme şeklindeki bedel nikâhı, asil bir erkekten çocuk sahibi olabilmek için eşi ona sunma şeklindeki istibda nikâhı,babası öldükten sonra üvey anneyle evlenme şeklindeki zayzen ya da makt nikâhı ve belirli bir süre için evlilik hayatı yaşamak anlamındaki mut’a nikâhısayılabilir. Ayrıca güçlü erkeklerin, beğendiği kadınları sorgu sual olmaksızın alarak onunla cinsel temas kurması anlamındaki mahtufat nikâhı, savaşlarda esir edilen kadınlardan kendi hisselerine düşenlerle cinsellik hayatı yaşamaları anlamındaki müseyyebât nikâhı ile biğa denilen fahişelik de o dönemde geçerli olan evlilik türleri arasındadır.
bak eşler arası ilişkiye ne kadar hoş!
aynı şekilde aişe hatun ile peygamberinde(sav) evliliğinin yanlış olduğu kanısında çünkü aişe 9 yaşındaymış.biyoloji denen bilimden bihabermisiniz sayın küçük alfa yahut coğrafya.bak sana şöyle söyleyeyim her coğrafyada büyüme gelişme hızı aynı değildir yani senle arabistandaki biri aynı yaşta olabililirsiniz lakin aynı olgunlukta(beyin-davanışlar) yada aynı vücut yapılarına sahip olamazsınız buna havanın nem oranı yetişen bitkiler toprak vs birçok etmen sayabiliriz yani birçok alim (şimdi sen alimlerin lafına mı bakacağız diyeceksin belki ama bir dini eleştirirken bak bakalım bu adamlar nasıl açıklamışlar bu konuyu (yoksa senin yaptığın işin ne anlamı kaldı şimdi benim senin gibi nicesi açıp okuyor bu kitabı bizde görüyoruz bu ayeti çok matah bişey yapmış olmazsın sadece ayeti vererek) bak araştır bakalım peygamber döneminde kadınlar kaç yaşında evleniyorlarmış belki üşenen olur ben kısaca söyleyeyim arabistanda 9 yaşında bir kız çocuğu bahsettiğim koşullar neticesinde senin coğrafyandaki 13 yaşındaki biriyle aynı duygu be davranışlara sahiptir bu yaş ta arabistanda o dönem için evlenme çağıdır."hiç bilen ile bilmeyen bir olur mu"
sizin o dönemi eleştirmenizden kaynaklı bir savunmadır bu fulya hanım.ben bugünki çocuk gelin olaylarını onaylamış olmuyorum bu kurduğum cümlelerle dikkat edin sadece o dönemdeki bu durumun islam dininin açığı yada kötü bir etkisi olarak görülmesine tepki niteliğinde bu açıklamam
SilSayın Onur Ceylan,
Silyukarıdaki yazılarınızdan yola çıkarak size liste halinde sorular sormak istiyorum. Eğer savunduğunuz sistemi mantığa aykırı değilse, bu soruları çelişkiye düşmeden yanıtlamanız gerekmektedir.
1. İslam'ı dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerekiyorsa bu durum Kur'an'ın evrensel niteliğiyle çelişir. Günümüzde 1400 yıl öncesinde yaşanan olaylarla emsal olamayacak düzeyde olaylar vardır. Bunları neye göre değerlendireceğiz? (Kur'an ve hadisler dışında kaynak göstermeyiniz zira "apaçık" inen kutsal metninizle çelişirsiniz.)
2. Allah neden kendisini doğa olaylarınının arkasına gizlemiş, varlığına dair herkesçe açıkça anlaşılabilecek delillerle ortaya çıkmamıştır?
3. Allah sonsuz adaletli midir?
4. Allah iyi ve erdemli olanı mı yoksa inançlı olanı mı ödüllendirir?
5. Ne kadar suçsuz olsa da sırf inanmadığı için yarattığı insanı cezalandırır mı? Sonsuz erdemli Allah'ın insanlardan beklentisi "birbirinize ve doğaya iyi davranın, kötülük etmeyin de bana inanmanız umrumda değil" yönünde mi yoksa "bana tapın ve inanın da eninde sonunda cennetimde size yer var" şeklinde mi olmalıdır? Allah'ın adalet anlayışı, derslerinde ne kadar başarılı olsa da kendisine yalakalık yapmıyor diye öğrencinin kanaat notuna sıfır basan öğretmen kadar kıt mıdır?
1. si islamı dönemin şartlarında değerlendiremezsiniz elbetteki bende bu yönde bir beyanda bulunmadım lakin siz sanırım böyle bir çıkarım yaptınız?kuranı yorumlayabilmeniz için önce eğitimini almış olmalısınız yoksa allah peygamberi niye göndermiş olsun işte bu noktada zaten hadisler ve sünnetler devreye girer tıpkı hukukta hakimlerin aldığı emsal teşkil eden kararlar gibi
Sil2.si allah doğa olaylarının arkasında kendini gizlememiştir sadece bu doğa olaylarını bir nedene bağlamıştır bu inanan ile inanmayan arasında farktır işte yoksa allah gönderdiği kitap ve peygamber ile gayet var olduğunu ve burada olduğunu ve bütün bu kainatı yarattığını bu düzeni yarattığını söylüyor
3.sü elbette tabi bunu 2. cevaptaki örnek ile pekiştirebilirim de
4.bu konuda zümer suresi 70 ile zilzal suresi 7 ve 8. ayetlere bakabilirsin.birçok ateist buna alfa da dahil bitakım ayetleri farklı yorumlayarak inanmayan insanların yaptıkları iyiliklerin hiç bir değerinin olmayacağını ileri sürerek kurandaki adaletin yokluğuna insanları inandırma peşinde sadece şunu söyleyebilirim cımbızlamak işte budur bahsettiğim ayetleri lütfen okuyunuz
5. sorunuzun cevabıda zaten 4. cevapta verilmiştir sanıyorum
küçük alfa genel anlamda bir soru bu ki şu yorumların incelenip onay alındıktan sonra görünmesinin nedeni nedir neden böyle bir uygulama yapıyorsun gelen küfür içerikli yazıları gerekçe gösterme lütfen daha mantıklı birşeyler bekliyorum
YanıtlaSilYazilarini begenerek takip ediyorum bana cok katkilati oldu bu yuzden tesekkur ediuorum size ayrica hangi kitaplati okumamizi tavsiye edersiniz ateist yönümüzü gelistirmek icin?
YanıtlaSilgüzel kardeşim ne yazık ki sana henüz ateist olamamışsın o vakit.olma demiyor kimse sana lakin önce bir ölç tart bakalım önce bir araştır ateizm neymiş nasılmış savunucuları kimler önlerin bu konu üzerine savları neler tarihin süzgecinden nasıl geçmiş neler yaşamış bu ateizm ayrıca bak bakalım açığı var mı bak bakalım eksikliği var mı sen önce seçim yapmışsın ateistim demişsin sonra acaba neymiş bu ateizm diye çıkıyorsun meydana çok sevdiğim bir blog yazarı senin bu durumunu şöyle özetliyor bak "bu ülkede ertesi gün selinsu ya yavşamak için din değiştiren dinini unutan berkcanlar var"
Silalfa şu yorumların onaylanması ile ilgili de bir cevap bekliyorum artık hadi
SilKardesim ben ateizmi öğrenmeden önce sorgulamaya başladim ve tanrinin varligi cok sacma geldiginden ayrica ilkel insanlarin doga olaylarina tanri kavrami yuklemeleride etkili oldu inancimin kaybolmasina. Ateizm öncüleri hakkinda pek bilgim yok ama öğrenmek istiyorum ve dün bayagi arastirma yapip bi kitap listesi olusturdum sirasiyla okuyup kendimi gelistircem.
Siltabii güzel kardeşim bende bundan bahsediyorum işte bu kitapları okumuş ve ateizm ile islamı karşılaştırmış -yada başka bi dini farketmez- olman gerekir bir din seçimi yapmış olman için sencede böyle değil mi? ayrıca doğa olaylarına artık tanrı kavramı yüklenmiyor bu binlerce yıl önceydi bilim-islamın karşı çıkmadığı tam tersi teşvik ettiği bilim-zaten doğa olaylarının nasıl gerçekleştiğini anlatıyor sen nerde gördün ki yağmurun yağmasına depremin olmasına volkanların patlamasına tanrı kızdı yorumunu yapan insanları-bilimin eksikliğinin apaçık göründüğü bin yıllar öncesi bu- eğer bu konu senin inancını yitirmene neden oldu ise boş bir sebepten hatta afedersin ama uydurma bi nedenden dolayı ne yazıkki yitirmissin
Silşimdi sen bana sorabilirsin sen dinini seçerken neleri okudun düşündün mü karşılaştırma yaptın mı elbette yaptım hala yapmaktayım ve tabii bitmeyecek zira bitmemeli bilimde islam da şüpheyi ve araştırmayı ister bak burada olmamın bir nedeni bu sizin çürütmeye çalıştığınız inanmadığınız inanç sistemine ben inanıyorum ve sizin hangi gerekçelerle bunu iddia ettiğinize bakıyorum ve araştırmalarım devam ediyor yani sadece kendi görüşümden inancımdan insanlarla konuşmuyor zıt fikirleride dinleyip kendi savımı güçlendirmeye çalışıyorum
Ben ozamana bakarak ateizmi secmedik o zamanlardan dogan tanri kavramini vurgulamak istedim insanlar nedenlerini bilmedikleri seyler icin tanri kavramini kullaniyorlardi ve bu yuzden tanri ozamanlardan beri vazgecilmez olmustur. Arastirmana cok sevindim cogu inancli senin gibi arastirarak deilde körü körüne inanmayi secmisler ve neden ole dusunduklerini soruncada "kutsal kitabimiz ole diyor" diyrlar. Arastirman ve dusuncelerini gelistirmen koru korune inanmaman hosuma gitti ve saygimi kanzandin. Bizimde burada bulunma sebebimiz bu arastirip ögrenmek.
Sileleştirilerinizi alırken şunuda belirteyim ki fulya hanım; yaşımla ilgili eleştirinizi tam olarak anlamadım lakin bunun konuyla ilgisi olmadığını pektabii biliyorum eğer ki yaşımdan kaynaklanan bir sorun ile çelişkiye düştüğümü kastediyorsanız bu da yanlış o halde beni 9 yaşında bir çocuk olarak görün ve görüşlerimi değerlendirin zira yaşımla ilgili yaptığınız yukarıdaki yorumdan sonra ben sizin görüşlerinizi bu çerçevede değerlendiriyor olacağım.islamı reddetmiş olmuyorum yanlış bir kanıya varmışsın küccük fulya.doğa olaylarını bilimin açıklayabiliyor olması tanrının yokluğunun bir kanıtı değildir pektabii.doğa olaylarını bir nedene bağlamadan gerçekleştirmiş olsa tanrı herkes ona inanırdı o halde seninle benim farkım nerede kaldı o halde cennet yada cehennem kavramları nerede kaldı o halde adalet nerede kaldı?ikincisi eğer tanrı yine nedensiz ve sebepsiz bu olayları gerçekleştirse bir düzenden bahsedilebilinir mi yani düzen oturmuş diyebilir miyiz?yani yanlış yoldasın.şimdi bilimin açıkladığı bu olaylar nedeniyle tanrıya yok diyorsan bilimin açıklayamadığı olaylar içinde tanrıya var deme hakkın herdaim varoluyor o halde.e what is this? eğer islamda araştırmaya ve şüphe konusuna gelirsek bir cımbızlama sezdim sanki kuranda şüpheye düşen küfre düşerdirden öncesinde onlarca ayette allahın düzeni insana verdikleri onun hikmeti ve daha nicesi anlatılır ve ancak ondan sonra der ki "bunları gördüğün halde O ndan şüphe etme.şüphe edersen onlardan ne farkın kalır ki"hiç bilen ile bilmeyen bir olur mu ?" mürtetin sözlük anlamı da islamdan çıkmış kimsedir yani sanırım kullanmak istediğiniz anlamı yakalayamadı o cümle hiç bir dinde kendini yalanlamış kimselere yer verilmez elbette ki yani ayete göre " inanan ile inanmayan hiç bir olur mu " böyle olsa adaletten bahsedilemez ki bu olsa en çok sizler bunu kullanırsınız islama karşı
SilAlfa, senin için bayan diye bahsediliyor. Ne iş?
YanıtlaSilBayandır belki, ne değişir?
Silteşekkürler alfa şu yorumların denetimden geçmeden yayınlanmasına olması gerektiği gibi izin verdiğin için
YanıtlaSilAteizm, belli bir kutsal kitabı ve dogmaları olmayan, elde edilen her bilimsel bulguyla sürekli gelişen, tüm kutsal kitaplar, bilimsel çalışmalar, felsefe ve doğal bilimlerden beslenen rengarenk bir okuldur. Elbette bazılarımız bu okulda daha hazırlık sınıfında okurken, yola çok önceden çıkmış olanlar daha ileri seviyede bir bilgi birikimine sahip olacaktır. Bu son derece doğaldır ve güzel birşeydir.
YanıtlaSilAyrıca ateizmin en güzel yanı, diğerlerinin, benim tanrının varlığını reddediş nedenlerime bakmaksızın kendi nedenlerine sahip olabilme özgürlüğüdür. Çünkü ateizm herşeyden önce serbest düşüncedir. Belli bir fikri, nedeni kimseye dayatmaz. Fedakarlık ve emek isteyen bu yolda, herkes kendi dünya görüşünü oluşturacaktır. Ama adminin de dediği gibi bunun için merak edip araştırmak ve okumak gerekli.
bu görüşe katılırım
Silburada kimimiz ateizmim kimimiz islamın kimimiz diğer dinlerin savunuculuğunu yapabiliriz onlara inandığımız için ama görüşler ve düşünceler ve inançlar tartışma konusu olmaz olamaz olmaması gerekir lakin şu yapılabilir inandıklarımı inandıklarımızı insanlarla paylaşabiliriz saygı çerçevesinde bu saygıyı o kişiye duyduğun gibi inancına ve dininede duymalısın
inananlar tarafından küfürlü mesajlar alıyorum demesini biraz saygı demesini bildiğin gibi aynısınıda sen göstermelisin değil mi(anonim arkadaş genel anlamda konuştum sana değildi bu sözler)
hiçbir sitenin kimseyi ateist yaptığı yok,sıkılmasanız ateist olmak için karikaterist ten kağıt al gel diyceksiniz,2000 li yılardayız kimsenin artık dinsel saçmalıklara tahamülü yok olmamasıda gerekir,ateist olmak için herhangi bir teori kitap,sav,kişi hatmetmeye gerekyok resme dışardan bakan herkez tanrı ve din olayının zaten mantık dışı olduğunu anlar bunun için bişey başkabirşeye gerek yok.okursa ne ala faydaısı kendine ,ama inanmıyan kimsenin; misyoneri yada yaratması değil ,hele siteye girdim yazı okudum ateist oldum tarzı hayal ürünü olayların içinde hiç değil
YanıtlaSilOkumadım ama haklısın kardeş...
YanıtlaSilALFA http://www.kutsalgizemler.com/arastirmalar-ateizm-sorularina-cevaplar kafam iyice karıştı CEVAPLARSAN ÇOK SEVİNİRİM BURADAKİ SORULARA OLAN CEVAPLARI
YanıtlaSilonur ceylan, sen islam dinini aynen yukarıda tavsiye ettiğin gibi araştırıp, sorgulayıp, savunurlarının kimler olduğuna bakıp, hangi evrelerden geçtiğini öğrendikten sonra mı "seçtin"? Yoksa minarenin gölgesine doğduğun, hayatının, fikirlerini şekillendirdiği bölümünde islamdan başka dinin bilgilerine sahip olmadığın için araştırma kısmını inancın gerisine mi attın?
YanıtlaSilben güzel kardeşim evet ben müslümanım ailem müslüman evet minarenin altında doğdum ve kulağıma önce ezan sonra ismin okundu ama ben güzel kardeşim hala araştırıyorum bana söylenen gibi.ama ben senin inandığına yani ateistliğe inanmıyorum çünkü beni tatmin etmiyor lakin demek istiyorsan ki sende kör bir inanan sende araştırmayan dogmaları olduğu gibi kabul eden müslümansın hayır böyle olsaydım burada yukardaki yazılarla araştırmalarla uğraşmaz sadece allah var ben inanıyorum ya varsa gibi saçma savunmalarla gelirdim karşına güzel kardeşim hala araştırmaktayım birgün şüpheye düşersem ve hiç bir şekilde o konuyu kuran hadis yada sünnet ile açıklayamazsam işte o noktada din benim için açık verir ve işte o noktada inancımı yitiririm henüz bu durumla karşılaşmadım
Silbu durumda bana "umarım, en azından bu blogdaki tüm argümanlari kendi nezdinde yanıtlayabilmişsindir" demek düşer.
Silelbette ki güzel kardeşim burda olmamın tek amacı alfanın tezlerini çürütmek bir anlamda misyonerlik faaliyeti yürütmek değil alfayı çok sevdiğimden de değil elbet düşünüyorum araştırıyorum ve tezatını görmediğim takdirde de dinimi savunurum
Silmüslümanlar, bilimle paralel görüneceğiz diye komik duruma düşüyorsunuz. şunu aklınızda tutun Kur'an tarih kitabı değildir. Sen kalkıp bu kitabın ilahi düzeyde bir güç tarafından gönderildiğini iddia ediyorsan insan yazımı tarihi kayıtlarla aynı kefeye koyup "vay efendim dönemin şartları" demeyeceksin. İnsanlığa gönderildiğini iddia ettiğin kitabı insanlık tarihinin 10000de biri kadar bir döneme göre değerlendirirsen işin yaş senin.
YanıtlaSilAlfa sorgulama'nın yazılarını beğeniyle takip ediyorum ve takdir ediyorum, Bakın arkadaşlar bizim en güçlü silahımız beynimiz, bugün tıp denilen bir disiplin varsa, insanlar hastalıklara ilaçlar üretebiliyorsa, yağmurun ne zaman ve ne şekilde yağacağını doğru tahmin edebiliyorsa,kıtalar arası yolculuklar saatlere indirgenebildiyse vb, bunlar hep bilimin sayesinde, aklımızın sayesinde, mantıksal çıkarımlarımızın sayesinde, en önemliside soru sorabilme yeteneğimizin sayesinde ve tabiiki sorduğumuz sorulara cevaplar bulabilmemizin sayesinde, Ben bir agnostiğim ve genelde demografik araştırmalar çerçevesinde agnostisizm ateizm le aynı kategoride tutulur, ama alfa nın da dediğine benzer bir şekilde yıllardır savunduğum bir görüş vardır, ateist bireylerin çoğuyla görüşüp edindiğim izlenimlerin ürünü olarak bazı ateist bireylerin ( ki maalesef bu sayı çevremdeki ateistlerin çoğunu oluşturuyor) neden inanmadıklarına dair en ufak fikirleri bile yok, tepki ile edinilen fikrin ve sergilenen duruşun her zaman doğru olmayacağı gibi bu durumda da ateizmi bu gibi nedenlerle benimsemiş olan insanlar inançsızlıklarının temelini inanmamaya olan inanç olarak nitelediklerinden bence temelde yine hata yapıyorlar, bu tabiiki benim görüşüm.
YanıtlaSilYazdıklarınızdan yola çıkarak tam anlamıyla tatlı su ateisti olmasam da sizin gibi bütün argümanları bilmediğimi kabul ediyorum. İkisinin arasında bir şeyim diyebilirim.
YanıtlaSilAma yazınıza katılmıyorum.
Bütün ateistler sizin gibi ateistliğin yılmaz bekçileri ve savunucusu olmak zorunda değil. Kimin neye inandığı açıkçası umrumda değil. Aile arkadas ortamında dini butunlerle arguman yarişına girmeye ise ne zamanım var ne de hevesim.
Ateist oldum ve ateistim diyorum cunku evet din ve tanrı kavramları bana saçma geliyor. Bunlar benim için antropolojinin konusu olmaktan öteye geçmiyor. Ama neden inanmadığımı tanrının var olmadığını birilerine ıspatlamak zorunda da degilim. Kozmolojiyle dinler tarihiyle muhammedin hayatıyla ya da bir dincinin beni argumanlariyla bozmasini engelleyecek herhangi bir bilgiyi öğrenip de olası tartışmalara hazırlanmak zorunda degilim. Bizim aile zaten tatlı su müslümanı, cok fazla din kulturu icinde buyumedim. Gercekten tanri var mi yok mu diye merak ettigim yasta da gerekli arastirmami yaptim ve ateist oldum. Bu kadar basit.
Onları okumaya harcadığım zamanda mesleğimle ilgili ya da ilgimi çeken edebiyat gibi müzik gibi başka konularda arastirma yapmayı yeğlerim. Başka insanların yüce bir güç hakkındaki yanılsamaları benim için ilgi çekici bir konu değil.
Sil