Yaratılışçılar tarafından
sık kullanılan evrimin çürüdüğünü ve sahtekarlıklar üzerine kurulu olduğu
düşüncesini aşılayan iki argüman: Piltdown ve Nebraska adamları
1.PiltDown Adamı
Sık kullanılan bir argüman
olan Piltdown Adamının hikayesi kısaca şu şekildedir:
Evrim Teorisinin ortaya
atılıp yaygınlaşmasıyla beraber neredeyse tüm arkeologlarda evrimin öngördüğü
geçiş formlarını bulma hevesi ortaya çıktı çünkü biliyorlardı ki bunu bulan
kişi büyük bir üne sahip olacaktı. Bunun üzerine Charles Dawson adında amatör arkeolog insan kafatası ile bir
orangutan çenesini birleştirerek sahte bir fosil yarattı ve böylece derin bir
sahtekârlık ile kendi ününü yüceltmiş oldu. Üstelik Dawson üniversiteyi bile
bitirmemişti(1). Ayrıca incelendiği zaman sahte fosil yaparak kendini ünlü
etmeye çalışan kişilerin amatör arkeolog olduğu da gözlerden kaçmaz.
Üstelik Dawson’ un tek
sahte fosili de Piltdown adamı değildi. Keşiflerinden en az 38 tanesinin sahte
olduğu da belirlendi(2). Anlayacağınız Dawson’ un amacı hiç bulunmayan(!) evrim
fosillerini bularak evrimi sahtekârlıklarla kanıtlamaya çalışmak değil kendini
ünlü edip bu işten prim kazanmaktı. Üstelik o tarihten önce Neandertallerin
fosilleri bulunmuştu bile. Bizim evrimsel kuzenlerimizin fosilleri zaten
bulunmuşken yaratılışçıların ‘Evrimi kanıtlayan fosil bulamadıkları için
sahtekarlık yaptılar’ demesi ne hazin şey…
2.Nebraska Adamı(3)
-Yazı belirtilen kaynaktan
derlenen bilgilerle yazılmıştır-
Yaratılışçıların iddiaları
şu şekilde:
1922'de Batı Nebraska'da bir azı dişi fosili bulundu.
Evrimciler bu dişin bir domuza ait olduğu anlaşılmadan önce tek dişe dayanılarak Nebraska Adamının
kafatası ve vücudunun rekonstrüksiyon resimlerini ortaya koyup evrimi
kanıtladıklarını iddia etti.
Fakat gerçek bu kadar
basit değildir. Öncelikle Nebraska Adamı çizimleri bilim adamı Grafton E. Smith ile çalışmalar yapan bir çizerin
eseridir ve bilimsel bir yayın için değil popüler bir İngiliz magazin dergisi
için hazırlanmıştır. Nebraska adamı iddiasını da yaratılışçıların
iddiaları gibi büyük bir bilim adamı topluluğu değil aksine çok az bilim adamı
kabul etmiştir.
Ve yine yaratılışçıların iddia ettikleri gibi
büyük bir hevesle savunulan bir keşif değildir:
“Hesperopithecus’un bir maymun-adam ya da
insanın doğrudan atası olabileceğini beyan etmedim çünkü insanlarınkine
(Hominidae) benzer dişlere sahip insanımsı maymunlar (Simiidae) bulmuş
olabileceğimizin de oldukça mümkün olduğunu düşünüyorum…”
“Diş yapılarına, kafatasına veya iskelete
dair daha çok parçalar elde edinceye kadar Hesperopithecus’un Simiidae veya
Hominidler’in bir üyesi olup olmadığından emin olamayız.” (Osborn 1922)
“1920
yılında Osborn, Pliyosen dönemi Nebraskasına ait iki molar azı dişini tasvir
etmiştir: Osborn bunları Hesperopithecus adını verdiği bir insansı primata
dayandırmıştır. Dişler iyi korunmuş durumda değildir, Osborn’un tespitinin
geçerliliği henüz genel olarak kabul edilmemiştir.”(Nebraska Adamı
düşüncesinin hakim olduğu yıllarda İnsanın Kökeni adlı kitapta George
MacCurd bunu yazmıştır)
Anlayacağınız Osborn dahi
bu iddiayı kesinlikle savunmamakla beraber diğer bilim insanları da bu iddiaya
şüpheci davranmıştır.
3.Konu Hakkında Düşüncelerim
Birçok yaratılışçı sitede
görüleceği gibi evrimin çürütüldüğüne ve hiç fosil bulunamadığı için bu tür sahtekârlıklara
bulaşıldığına dair söylemler var. Fakat gerçek bu değil: Piltdown adamı amatör
bir arkeoloğun ününü arttırma sevdasından başka bir şey değildi. Nebraska Adamı
ise bilimsel yöntemin nasıl işlediğine dair çok iyi bir örnek… Henüz hangi türe
ait olduğu bilinmeyen bir diş bulunmuştu ve ortada bir tez vardı. Bu teze göre
diş bir primata aitti. Sıra bu tezi yanlışlayacak gözlemle aramaya gelmişti(bilimsel
yöntemde doğrulama değil yanlışlama olur). Gözlemler ve bilimsel veriler
arttıkça ilk tezin yanlış olduğu ortaya koyuldu ve gerçek, daha fazla veriye
dayanarak başka bir makalede yayımlandı. Bu evrimi çürütecek bir olay değildir.
Bizlere bilimin nasıl işlediğini göstermeye yarayan bir olaydır.
Şimdi bu bulguların neden
evrimi çürütmediğine değineyim. Milyonlarca ışık yılı uzakta belli yöntemler
kullanılarak gezegenler keşfediliyor. Varsayalım ki amatör bir astronom çıkıp sahte
bir gezegen bulduğunu iddia ediyor. Bununla ilgili bir makale yayımlıyor. Uzun
süre araştırılmadan bu iddia bırakılıyor ve bir süre sonra başka astronomlar
iddianın doğruluğunu test etmek için konuyu inceliyorlar ve böyle bir gezegenin
olmadığını anlıyorlar. Şimdi bu sahtekârlık ürünü gezegen ortaya atıldığı için
bulunan tüm diğer gezegenler red mi edilmedir yoksa ‘Evet bu bir sahtekârlık
ürünü ama zaten birçok gezegen de keşfedilmiş bu başka güneş sistemlerinde
başka gezegenlerin olduğunu doğruluyor’ mu
demeliyiz? Elbette bir yalan uğruna tüm bulgular çöpe atılamaz. Aynı şekilde
insan evrimini kanıtlayan birçok fosil biliniyor(4).
Kaynak:
Piltdown Adamı Hakkında
Geniş Analiz: http://www.talkorigins.org/faqs/piltdown.html
Yine akıyor
YanıtlaSilKardeş bu kadar çeşitli yaratık var dünyada sen insanı kanitlayamamissin. Uremeyi nasıl aciklayacaksin. Üreme etkeni olmasa erkek dişi çift yaratilmamis olsa bi çözüm bulunurdu da evrim geçirirken bu yaratıklar ikişer ikişer aynı anda mı geçirdiler. Hemde aynı cins değil erkek dişi birlikte. Eger çift uremeden önce hayvanlar bitkiler farklı şekilde mi uruyorlardi. Farklı sekildeyse bu ureme nerden çıktı. Yok bu şekilde ise 1 trilyon yıl geçse bu sebepler ayni anda ortaya çıkmaz. Ancak Allah in bu şekilde yaratması olmalı.
YanıtlaSilBuyrun sizlere cinsiyetlerin evrimi:
Silhttp://evrimagaci.org/makale/397/
Bu yorum yazar tarafından silindi.
Sil