7 Temmuz 2013 Pazar

Doğal Seçilim - Evrimi Anlamak 3


İnsanların canlıları, seçerek, eleyerek bir yapay seçilim mekanizmasından geçirerek değiştirdiğinden bahsetmiştik. Bu evrim süreci milyonlarca yıl sürmediğinden eski kaynaklardaki bilgilerle ve yahut deneylerle, gözlemlerle kesinleşmesinden insanların buna karşı çıkacağını sanmıyorum. Peki, insanlar yeni bitki ve hayvan türleri üretebiliyorsa bunu doğa sağlayabilir mi? Doğal yollarla değişim sağlanabilir mi? Fosillerden yola çıkarak bu değişimin sağlandığı gözlemlense de fosil konusunu daha sonra ele almak istiyorum
Doğal seçilim adından da anlaşılacağı gibi doğal yollarla en uygun bireylerin seçilmesidir. Buradaki uygun özellikten kasıt şudur; hangi özellik ki hayatta kalmaya ya da üremeye yarar sağlarsa bu özellik doğaya uygun, iyi özellik olacaktır. İyi özelliğe sahip canlılar hayatta kalıp genlerini yavruya aktarır, kötü özelliğe sahip canlılar hayatta kalamadığı için genleri bir sonraki nesle aktarılmaz.
Doğa sürekli değişim içindedir. Doğa değiştikçe ya da popülasyon farklı bir bölgeye göç ettikçe, popülasyon doğaya ayak uydurmak zorundadır. Basite indirgenmiş, ayrıntıların es geçildiği bir örnek vermek istiyorum ki amacım neyin ne olduğunu daha iyi anlamanız… X1 türünün olduğu bir popülasyonun farklı bir bölgeye göç edip kendi türündeki diğer canlılarla etkileşimini kestiğini varsayalım. X1 türü 25-30 derecede yaşamını sürdürüyor olsun. Göç ettikleri yerin sıcaklığı da atıyorum 40 olsun. Çok zor şartlar altında olsa da canlı yaşamını sürdürecektir. Şimdi, yeni bölgeye göç etmiş X1 türünden iki farklı birey düşünelim. Türler kendi arasında çeşitlilik gösterdiğinden (örneğin insanlarda ten rengi farklılığı) bu iki bireyden biri diğerine göre daha sıcakta döl verebiliyor olursa, ki çeşitlilik olduğundan muhakkak olacaktır, daha sıcakta yaşayabilen birey döl verirken diğeri veremeyecektir/daha az verecektir. Daha sıcakta yaşayabilen genlerini yavrulara aktaracaktır, bunun sonucunda da sıcağa uyumlu daha çok birey meydana gelecek; soğuğa alışmış bireyler azalacaktır.
Yukardaki örnekte uyum sağlayıp döl verme olayının ve genleri yavrulara aktarmanın sürekli olarak nesiller boyu gerçekleştiğini düşünürsek gün gelecek X1 türü 40 derecede yaşamaya uyumlu döller verecektir. Bu değişim milyonlarca yıl boyunca gerçekleştiğinden kendi türünden soyutlanan X1 popülasyonu o kadar değişecektir ki artık X1 türünün göç etmeyen yerde kalan bireyleriyle üreme yapamayacak hale gelecektir. Artık bu X1 değil X2 türü olmuştur. Bu da doğal seçilimin türleşmeyi nasıl sağladığını en basit haliyle anlatacaktır(detaylar çok daha karışıktır).
Bu olayı daha iyi anlayabilmeniz açısından Mahlon Hoagland’ın Hayatın Kökleri kitabından bir alıntı yapmak istiyorum:
“Çok eskiden ıssız bir kumsalda babamla yaptığım bir yürüyüşü hatırlarım... Gelgit sınırında yığılmış, çürüyen yosunlar arasında her boy ve biçimde şişeler yatıyordu. ilerledikçe yavaş yavaş bütün şişelerin kapaklı olduğunu gördük, kapaksız bir tek şişe bile yoktu. Şişeler arasındaki bu şaşırtıcı benzerliğe sonunda babam bir açıklama getirdi ve keyifle beni bu olguda daha büyük bir anlam aramaya zorladı. Sonuç, bilincime yaşam boyu sıkıca yerleşen "evrim üzerine bir ders" oldu: Açıkça görülüyordu ki, bunlar okyanus yolculuğuna dayanabilmiş birkaç şişeydi, en uygun birkaç şişe. İnsan eliyle denize atılan bir sürü boş şişeden, kapağı tesadüfen kapatılmış birkaç tane; Rastlantı, bunlara batmazlık özelliğini sağlamıştı. Çok daha büyük sayıdaki kapaksız kurbanlar, okyanusun hırçınlığına dayanamayıp, çoktan derinleri boylamışlardı.”
Buradan da anlayacağımız üzere doğal ortam canlılar için özel olarak yaratılmamıştır. Canlılar bu doğal ortama göre çeşitlenmiş, elenmiştir. Yani çölde kaktüsün, suda balığın, karada kara hayvanlarının yaşaması ne tesadüftür ne de ilahi bir tercih. Olan şey sadece doğal seçilimdir.
Peki doğada gözlemlenmiş midir doğal seçilim? Gece kelebekleri gece uçar gündüz bir yere konup dinlenirler. Yani gece kelebekleri gündüz açık ve korunmasızdır. Dolayısıyla doğal seçilim çevre açık bir renkte olduğu için açık ve soluk renkli olanlar hayatta kalmıştır. Yani kondukları yüzeyin renginde olan gece kuşları hayatta kalmışken, diğerleri canlılar tarafından elenmiştir. Çünkü yeterince korunamayıp öldürülmüştür…

Büyük Endüstriyel Devrim sonrasında is ve kurum yüzünden çevre kirlenmiştir. Yani gece kelebeklerinin kondukları yuvalar artık renk değiştirmiştir. Yıllar boyu ortama adapte olan gece kelebekleri artık ortamda yaşayamaz olmuştur.
Çevre kirlenmeden önce gece kelebekleri açık ve soluk renklidir çünkü açık ve soluk renkli alanda dinlenen gece kelebekleri bu şekilde canlılardan korunmuştur. Bugün ise kirlenmiş bölgelerde var olan gece kelebeklerinin çoğu koyu renklidir… Asıl sorun şudur ki kirlenmeyen bölgelerdeki gece kelebeklerinin renginde değişme olmamıştır.
Sizce bunun sebebi nedir? Evrimsel düşünen herkes aynı cevabı verecektir: Doğal seçilim… 
Kirlenmiş bölgelerde gece kelebeklerinden hayatta kalanlar koyu renkli olanlardı çünkü ancak o şekilde hayvanlardan korunabilmişlerdir. Bir süre sonra da artık o ortamda açık renkli gece kelebeğine rastlanamaz oldu çünkü doğal yollarla ayıkandı.
Gördüğünüz gibi doğal seçilim artık teori değildir. Gözlemle doğruluğu kanıtlanmıştır





Doğal Seçilimi Anlamak Adına Bilimsel Diğer Yazılar

Evrim Mekanizmaları:Doğal Seçilim: http://evrimagaci.org/makale/108/
Doğal Seçilimin yönü ve Amacı Var Mıdır? http://evrimagaci.org/makale/45/
Doğal Seçilim Kurallarını Kim Belirliyor? http://evrimagaci.org/makale/14/
Doğal Seçilim'in Deneysel Olarak Gözlemlenmesi: http://evrimagaci.org/makale/23/
Yönlendirilmiş Seçilim: http://kozmopolitaydinlar.wordpress.com/2011/06/11/yonlendirilmis-secilim/
Doğal Seçilim: http://kozmopolitaydinlar.wordpress.com/2011/03/26/dogal-secilim/
Doğal Seçilimin Ana Hatları: http://kozmopolitaydinlar.wordpress.com/2011/06/11/darwin-ve-wallacein-dogal-seciliminin-ana-hatlari/
Lepistes Deneyi: http://kozmopolitaydinlar.wordpress.com/2011/06/11/darwin-ve-wallacein-dogal-seciliminin-ana-hatlari/


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder