30 Nisan 2014 Çarşamba

Noel Baba ve Tanrı [Çeviri]


Tanım: Noel Baba Argümanı Tanrı’ya olan inancı Noel Baba veya diş perisi gibi kurgu olduğu kabul edilen herhangi bir batıl inanç ile kıyaslayan bir argümandır.

Giriş: Ateistler bazen Tanrı’ya olan inancı Noel Baba’ya olan inanç ile kıyaslar. Onlara göre ikisi de yetişkinliğe erişildiğinde terk edilmesi gereken çocukça inançlardır. (Tabi eğer daha erkenden terk edilmemişse)
Bu önermeye teistlerin genel olarak verdiği cevap, Tanrı’nın kırmızı giysiler içinde, kızağıyla etrafa hediyeler dağıtan bir adamdan çok daha zeki, gelişmiş ve akla yatkın olduğudur. Yani bu iki inancın kıyaslanamayacağını iddia ederler. Peki, gerçekten öyle midir?

Argüman: Noel Baba’nın varlığını reddetmemiz için iki olası sebep var.
1- Kanıt Yetersizliği: Hediyelerimizi verenin aslında Noel Baba değil kendi babamız olduğunu biliriz. Bu sebeptendir ki teistler kendi “Noel Baba”larının daha mantıklı olduğunu ileri sürer. Çünkü o gerçek anlamda insanların çoraplarına şeker ve para koymaz. Bunu sadece çok çok çok uzun bir zaman önce yaptı ve yapmadığını ispat edemezsiniz, öyle değil mi? Doğru. Kanıtlayamayız ancak bu yine de onu daha doğru veya daha makul yapmaz. Teistlerin kamufle olmuş ve iyice gizlenmiş Noel Baba’sı, olaylara sadece kimse bakmıyorken müdahale etmeyi tercih ediyor. Geriye kalanlar içinde entelektüel bir dürüstlüğe sahip tek Tanrı olan Deist Tanrı Modeli’nin ise açıklanamayan olaylar için sığınılan bir çatıdan ibaret olması utanç vericidir. Yani, bu Tanrı’nın Noel Baba Argümanı’ndan etkilenmediği düşüncesi de hatalıdır.
2-Aksi Yönde Delil: Noel Baba varsayımını reddetmemizin ikinci bir nedeni var. Çorapların mucizevi bir şekilde doluşunu gözlemlemek için deney yapmadan önce, bu hipotezi doğal olarak geri çevirirdik, çünkü bildiğimiz kadarıyla bu olay evrenin işleyiş şekline aykırı. Gerçek hayatta yaşlı tonton amcalar Kuzey Kutbu’nda oyuncak üreten tesisler işletmiyor. Bir gecede yüz milyonlarca eve oyuncak teslim edemezler ve söylemeye belki de gerek yok, ancak geyikler uçamaz! Bütün bunların son derece benzerlerini Tanrı ile ilgili söylemek mümkündür. Zeki varlıklarla ilgili bazı şeyler biliyoruz. Bir zeka, bir akıl gerektirir ve bir akıl da bir beyin gerektirir. Milyonlarca yıl süren bir evrim süreci sonunda oluşmuş, fiziksel bir vücudun tepesindeki fiziksel bir kafada bulunan, son derece karmaşık bir yapıya sahip olan bir beyinden bahsediyoruz. Henüz evrim geçirmemiş olmasına ve fiziksel olmamasına rağmen, insanüstü, mutlak, karşı çıkılamaz bir irade olan Tanrı ise, herkesin sessiz dualarını duyabiliyor, acılarını hissedebiliyor ve her an her yerde olan her şeyden haberdar. İşte bütün bu özellikler, gerçek dünya ve onun işleyişi ile ilgili bildiğimiz her şeyi yok saymak anlamına geliyor. Evren, kesinlikle bireysel değildir. Aksine tarafsızdır. Katı ve kesin bir şekilde fizik kurallarını takip eder. Evren bizim etrafımızda dönmez. Bizim kaderimizi umursamaz. Evren bizim için özel olarak yaratılmış bir oyun bahçesi veya sınav salonu değildir. Aksi yöndeki düşünceler çocukça bir bencillikten ileri gidememektedir.

Sonuç: Peki, Noel Baba’nın gerçekten varolması mümkün müdür? Elbette mümkündür. Belki bir gün dikkatli bir deney ve kararlı bir gözlemleme sürecinin sonucunda, pek de akla yatkın gelmeyen popüler Noel Baba konseptinin gerçekliği ortaya çıkarılır. Ancak o güne kadar bizden mükemmel bir şekilde gizlenmiş olan bir Noel Baba’ya inanmak gariptir. Benzer şekilde, algılamaya aklımızın gücünün yetmediği gizli bir Tanrı’ya inanmak da aynı miktarda gariptir.

Yetişkinler varoluşun bilimin söylediği şekilde çalıştığına inanmalıdır. Var olan şeyler fiziksel dünyadadır ve bilimsel araştırmayla keşfedilmeleri mümkündür. Fizik ve biyoloji kurallarına uymayan hayal ürünleri ise çocuklara bırakılabilir.

Teistlerin kıyaslamaya olan itirazları: Bazıları bu kıyaslamaya karşı çıkar, bu karşılaştırmanın başarısız olduğunu söyler. Bütün benzetmelerin bir noktada başarısız olduğu doğrudur, ancak alakasız sebepler nedeniyle. Örneğin bir teist şu şekilde itiraz edebilir: “Noel Baba şişman ancak Tanrı formda ve kaslı! Bu yüzden benzetmen bir hiçten ibaret!”

Noel Baba’nın Tanrı’ya karşı olan vücut durumu kıyaslama ile tamamen ilgisizdir, bu sebeple bu itiraz yersizdir. Noel Baba benzetmesinin amacı ateistlerin neden Tanrı’ya inanmadığını, Tanrı’yı teistlerin de benimsemediği bir inanca benzeterek anlatmaktır. Yani ikisinin ortak noktalarını ortaya çıkararak, bu önermeyi somutlaştırmaktır.

Bu kıyaslamadaki ilgili noktalar ise:

1-ikisi de sorgulamadan kabul ettiğimiz batıl inançlardı. Çünkü bize söylenen ve öğretilen buydu.
2- İkisinin de inancı korumak ve eleştirilerden kaçınmak için benzer mekanizmaları var.
3- İkisi de sağlam delillerle desteklenmiyor.
4- Bir önceki maddede yer alan gerçeği fark edip şüphe etmeye, ardından da araştırmaya başlıyoruz.
5- Sonunda iddiayı doğru olarak kabul etmenin asılsız olduğu sonucuna varıyoruz.

     Bunlara rağmen teistler, Noel Baba’nın hayal ürünü olduğunu kabul ederken, bazı sebeplerle Tanrı’ya olan inançlarını korumaya devam ediyor. Bu argümanın amacı da, bu durumun mantıksız olduğunu göstermektir.


Çeviren:Çağan Şatana
Çevrilen Deneme: http://wiki.ironchariots.org/index.php?title=Santa_Claus_argument

11 yorum:

  1. abi çoğu düşüncemde bana yardımcı oldun teşekür ederim senin sayende bilgilendim.Başlıklarının tamamını okuyamadım belki soracağım soru onların içinde var ama sabredemedim. sorum şu; bizim mahallede bir kadın var buna şeyh diyorlar kadın insanın vücudunda çıkan siğili dua okudu arpaları gömüyor o arpalar kuruduktan sonra insanın elindeki o siğillerde yok oluyor çok merak ettim bu olayı açıklarmısın lütfen :) saygılar sevgiler :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bir ateist her gizemli olayı açıklamak zorunda değildir. Ateist olmak için Tanrı kavramının mantıksız, gereksiz, tutarsız ve çelişkili olduğunu anlamak yeterlidir.

      Siğil ve arpa olayına gelecek olursak, bu durum psikolojik o yüzden. Bir ay içince onların tam olarak iyileşeceğine kendini inandırırsan iyileşirler. Bizim orada da derisini değiştiren yılanın eski derisini yedirirlerdi. Siğille hiç alâkası yok. Sadece kişi yedikten sonra iyileşeceğine inanır ve iyileşirdi. Durum bu.

      Sil
    2. psikolojik diyip kesip atmaktansa daha bilimsel yaklaşmak lazım. öncelikle o siğile neden olan patojenin bilinmesi gerekir. siğilin patofizyolojisi öğrenildikten sonra bunun nasıl iyileştirilebileceğine dair araştırma yapmak gerekir. kullanılan arpanın cinsi, hazırlanma şartları vb durumların da ayrıca araştırılıp siğile etki edip etmediği görülmelidir. belli sayıda kişi üzerinde 3 grupta (modern tıbbi ilaçlar, arpa ve plasebo) bir deneyle de sonuca ulaşıp verilerin ışığında kesin bir sonuca varabiliriz

      Sil
    3. Dostum siğili tıbbi olarak inceleyip deney grupları oluşturmak ve patojenin duyarlılığını ölçmek ilk senin aklına gelmedi merak etme. Tüm bu deneyler tarihte yapıldı ve laktik asidin topikal uygulanmasıyla kesin sonuca varıldı. Ancak deney gruplarında gözlenen bir diğer durum ise olayan psikolojik yönüydü. Bunu ölçmek amacıyla ilaç içeriğinden haberi olmayan deney grubu ve ilacın saf su olduğunu bilen kontrol grubu üzerinde tekrar çalışmalar yapıldı ve hastalığın iyileşme sürecindeki psikolojik etki de kanıtlanmış oldu.

      Senin farklı deney sonuçların varsa buyur göster de aydınlat bizi Einstein.

      Burada geçmişteki bilgilere dayanarak yorumda kısaca anlatılmaya çalışılmış mistik süsü verilen bir olayın naçizane kısa bir açıklamasını yapıp merak eden arkadaşı bilimsel veriye boğmak istemedim. Ama sen "Yok, ben illâ deney, gözlem, ölçüm ve makale isterim. Şu blogdaki bir yoruma inanacak değilim." diyorsan elinin altında internet var. Üşenme de bir zahmet araştır. Gelip burada yorumunla bilgi şöleni yapmandan daha faydalı olur.

      Sil
    4. tabi canım kesin öledir o siğili ALLAH C.C yok etti ! ayrıca ALLAH C.C yoksa ezanları kim okuyor ??

      Sil
    5. Son yorumu atan arkadaş lütfen ironi yaptığını söyle
      Siğil konusuna gelirsek, büyük ihtimalle plasebo etkisidir.

      Sil
    6. arkadaş psikolojik yöndendir dedi ama benim şahit olduğum bir olayda elinde siğil olan 2 -3 yaşlarındaydı psikolojik olacağını sanmıyorum bilimsel konusuna gelincede şahit olduğum olay elinde siğil olan kişiyle siğili çıkartan kişi çok ayrı yerde oturuyorlar bilimsel olay da olmaz yani herhangi bir ilaç veya arpa siğili olan kişiye sürülmedi

      Sil
    7. Benimde elimde siğil vardı kadın incir dalları kırıp dualarla sürdü 12 tane bastıra bastıra. Bu dalları koy bunlar kuruyunca siğilin ucacak dedi. dalla kurudu 1 hafta sonra siğil düşmüştü. Ailem allaha olan inancı pekişirken ben bir arkadaşımın siğiline incir dalları kırıp sürdüm.Geçiyor benimli böle geçti dedim sürdüm sürdüm yıkama dedim 2 gün. O elamanında düştü. Demek incirin yanında arpada geçiriyormuş. Bu bahsettiğin şey 3 bin yıl evvel simya yapıyorum ayağına sodyum yakarak insanları kandırmaktan öte değil. O yaşlı kadınında beynini s... Kendi beynini yakmış hala batılınd evamı için çabalıyor... Sinir oluyorum

      Sil
  2. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
  3. Alfa centauri dine saldırmak için sakat bir dal tutmuşsunuz. Noel denen kişi efsanedir. Gerçekte yaşayıp yaşamadaığı bile muallaktır. Evlenecek genç kızlara çeyiz parası falan temin ettiği hikaye edilir. Fakir toplumlarda bu tür aciz kurtarıcılar akıllarda türetilmiştir. İslama bakarsanız böyle saçma hurafeler yoktur. Konu başlığında da verdiğiniz klasik noel baba "figürü", coca colanın 1930 da reklam için türettiği bir kapitalizm ürünüdür. http://www.bianet.org/biamag/dunya/143066-noel-baba-efsanesi-ve-coca-cola-gercegi

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Tabi canım islamiyet te hiç olur mu böyle şeyler. Tövbe hiç bitane bile bulamayız dimi. ?? İslamiyetin kendisi direkt olarak hurafe olduğu için geri kalanında hurafe aramak gerçekten saçma olurdu.. Akla en yatkın ve son indirilen din olduğu için islamiyeti seçmek en akıllıca olanıdır diyorsunuz ya hani. Çok merak ediyorum Tanrının insanlarla ilk iletişime geçtiği ve koruyup kolladığı iddia edilen ve binlerce yıl boyunca acılar içinde savunulan musevilik yahudilik neden mantıklı gelmiyor??? İlk din ve nuh peygamber ile onun torunlarının yani ilk insanların soyunun yaşadığı dönemlerde bir din olarak değilde yaşam şekli olarak gelmiş olan bu dine neden inanmıyorsunuz da islamiyete inanıyorsunuz???

      Sil